Sakarya’da binlerce kişinin özlemle beklediği Bölgesel Amatör Lig (BAL), başladı. Karasuspor ile Hendekspor gibi iki marka takımın maçıyla da bizim hasretimiz sona erecekti ama ne yazık ki kursağımızda bıraktılar. Yeşil sahada görülmesini istemediğimiz iki ahlak dışı hareket ile BAL’a merhaba dedik.

Birincisi, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim” sözünden nasibini almayan Hendeksporlu futbolcu, kalecimize yumruk atarak, futbol ile boksu karıştıran ahlak dışı bir durum sergiledi. Allah razı olsun teknik direktörleri de silleyle futbolcusuna yanıt verdi ama nafile…

İkinci gayri ahlaki hareket ise, yukarıda verdiğim örneği siz değerli okurlarımıza ve Karasuspor sevdalılarına aktarmamıza engel olan durumdu. Size ne fotoğraf ne de görüntü aktaramayışımızın sebebi de bu ikinci durum zaten.

Hayatımda ilk defa şahit olduğum bir kısıtlama ile karşı karşıya kaldık. Pandemi önlemleri gölgesinde başlayan BAL, ne hikmetse basına da sirayet etti. Sahaya, sınırlı sayıda basın mensubunun girilmesine karar verilmiş. Karasuspor’un dört, Hendekspor’un dört basın temsilcisi sokma hakkı olduğu söylenince şaşırdım.

Yani iki kulübe de “Ayrımcılık yapın ve size yakın olan isimleri seçin” dercesine dört kontenjan verilmiş. Be sivri zekalı kardeşim, sadece Karasu’da beş resmi basın Kurumu var. İki de gayri resmi, habere hizmet eden arkadaş mevcut. Etti sana altı. İl basınını saymıyorum bile, sayı olacak on altı. Hangisini tercih etsin kulüp?

Bu yazımı öfkeyle yazmıyorum. Ama Aklımla yazdığıma emin olabilirsiniz. Bu akılsızca kararı kim aldı öğrenemedik. Maç sabahı Karasuspor Başkanı Yüksel Mazlum aradı ve kurumumuz adına isim istedi. Rutin bir akredite sandık. Kurumumuzun Karasu Haberleri’nin iki ulusal ajans temsilciliği olması nedeniyle iki isim verdim. Bir de yayın ortağımız Öncü Karasu’nun spor müdürü etti üç. Yüksel Ağabey bana dört isim alabileceklerini söyleyince şok oldum.

Sakarya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (SASKF) Başkanı Yaşar Zımba’yı aradım ve “Yaşar Ağabey, bu saçmalık doğru mu?” diye sordum. Haberinin olmadığını söyledi ve “Sana döneceğim” dedi. Döndü de sağolsun. “Ahmet Silahçı’yı ara ve isminizi yazdırın” dedi. Abi onda sıkıntı yok da kısıtlama nedir? Arkasından Karasuspor Kulübü Basın Sorumlusu Volkan Yıldız, “Sizin adınızı yazdırdım” dedi. Hepsinden Allah razı olsun ama İçime sinmedi. Dört kişiyle sınırlı olması, birilerinin içeri girememesi demek ve vatandaşın haber alma özgürlüğünün kısıtlanması, haklarının elinden alınması demek.

Sonrasında “Yarım saat önceden statta olun” dendi. Talimata uyduk, sırf okurumuza haberi ulaştıralım diye. Elimizde tripod, boynumuzda fotoğraf makinası, omuzumuzda kamerayla saat 16:32’de stada gittiğimizde basın kartları dağıtıldı giremezsiniz dedi Ahmet Silahçı. Yetkili kişi, görevini yapıyor, eyvallah dedik. Sadece iki dakika gecikmişiz.

Kardeşim niye isim yazdırttınız saatler öncesinden? Adımız yazılıysa bizim kartımızı kime verdiniz? “Erken gelseydiniz, toplantıdan önce gelenlere verdik” dedi. İkinci şok! Yarış atımıyız biz? Start verildi finishe varan kartı hak eder. Ne yapıyorsunuz siz ya? Dalga mı geçiyorsunuz?

Karakterimiz, kedi gibi kapı tırmalamaya, kendimizi içeri sokturmaya, fare gibi içeriye girecek delik aramaya, “bizim kartımızı kim aldıysa onu çıkartın bizi alın” diyecek kadar alçalmaya müsait olmadığı için hak ettiğimiz muameleye razı olarak sahadan ayrıldık. Ne misafirimizi dışarı attırabiliriz ne de misafirimizi dışarıda bıraktırırız. Karasu basını olarak ev sahibiyiz ama duyduk ki Adapazarı basını da girememiş.

Değerli yetkililer, bu ahmakça kararı kim aldıysa lütfen geri çekin. Basın ayrımı ve muhabir kısıtlaması elemesi yapmak GAYRİ AHLAKİ bir durumdur. “Saha içine kamera sokamazsınız” dediniz eyvallah. “Sahada röportaj falan yok” ona da eyvallah. Eşek değiliz, laftan anlarız. Foto muhabirimizi bile sahaya sokamadık biz de il basını da.

Yine karakterimiz haber metni çalmaya ve izinsiz fotoğraf almaya müsait olmadığı için başkasının çektiği fotoğraf ya da yazdığı metinle de Karasu Haberleri İnternet Medyası olarak size Karasuspor’dan haber veremedik. Bu ahmakça kısıtlama devam ettiği sürece de veremeyeceğiz. Sahaya girişi karaborsaya düşüren bu ahlak dışı kararı kınıyoruz. Haber verme özgürlüğümüz geri verilene kadar da yarış atı gibi sahaya erken giderek meslektaşlarımızın sahaya giriş hakkını gasp etmeyi de reddediyoruz. Ciddiye alırlar, almazlar, onların ahlakına kalmış bir durum. Durumu kamuoyuna duyurmaya ve gerekçesini açıklamaya çalıştım.