Uzun zamandır haber ve tartışma programı izlemiyordum. Hem iş sebebiyle hem de yaz aylarında gündüz vakitlerinin uzaması nedeniyle fırsat bulamıyordum. Ama pazar günü evde olmamız sebebiyle ana haberleri izleme fırsatı buldum. Ve kişisel olarak gündem konusunda şaşırdım. Muhalefet hala erken seçimi gündemin başında tutuyor.

Tabi muhalefet olmanın doğasında vardır erken seçim olması. Çünkü iktidar olmak isterler. Bu gündem tartışılırken aklıma direkt parlamenter sistem tartışması geldi. İkisi aynı değil ama birbirini andırmakta. Şu an %51 oy konusunda sıkıntı yaşayan iktidar partisine parlamenter sistem baskısı yapıp %35 ile yeniden iktidar olma fırsatı ve kolaylığını sağlamak ile aylardır erken seçim baskısı yapmak benim nazarımda benzerlik taşıyor.

Şu an erken seçim olsa hiç kuşkusuz cumhur ittifakı %51 oy alamasa dahi %40’ın altına düşmüyor. Çoğu ankette bu görülüyor. Hatta Millet İttifakı içinde CHP oy kaybı yaşarken İyi Parti hatırı sayılır yükselme gösteriyor. Ama görülen yine o ki bu oy değişimi kendi ittifakları içinde gerçekleşiyor. Yani karşı taraftan çok büyük bir gelir yok. Yani %51 oyu bırakın %40’a bile yaklaşılabilmiş değiller. Tabi muhtemel diğer parti, ittifaklar ile millet ittifakının adayı ve ülkedeki seçim süreci de önemli ama şu anlık görüntü bu.

Bu görüntüde inatla erken seçim isteyip, olması gerekenden daha da uzun süre muhalefette kalmayı göze almanın manası nedir bu anlaşılmıyor? Ve muhalefetin bugünlerde gündem yaratma çabasında bile olmadan, ortada birçok malzeme dolanırken, bunları seçime kadar tek tek tüm insanlara anlatıp, kullanmak varken işin kolayına kaçıp erken seçim gündemi oluşturması yıllardır kafalarda soru işareti olan klişe bir muhabbeti hatırlatıyor. “Bu muhalefet iktidara mı çalışıyor, bu muhalefetin iktidar olma derdi yok”.

Bizim ihtiyacımız olan kısır ve suni gündemler, tartışmalar değil. Bizatihi ihtiyacımız olan başlıca gündem maddelerimiz adalet ve ekonomi. Kişisel çıkarlar bir yana bırakılarak, liyakatli bir ortam oluşturulup bunların çözüme kavuşturulması gerekiyor. Böyle önemli konulara iktidar iktidarda kalma hırsıyla, muhalefet iktidar olalım da nasıl olursa olsun hırsıyla yaklaştıkça bir çözüm bulunamıyor. Bu sebeple kişisel çıkarlar bırakılıp liyakatli yaklaşılması önem arz ediyor.

Ama gelin görün ki bu mümkün değil. İktidar muhalefet ne yaparsa, muhalefette iktidar ne yaparsa tam tersini yapmayı doğru kabul ediyor. Böylelikle aynı tas aynı hamamda dolmaya devam ediyor.