Ne demek şimdi bu? Başımıza ne gelecek?

Allah dert, keder vermesin, acı tecrübe sahibi yapmasın.

Ama bölgemiz deprem bölgesi. Karasu da bu deprem hattından etkilenen bir ilçe ve 1999 depreminde de bedel ödemiş bir ilçe.

Konuyla alakalı olarak Karasu’da kentsel dönüşüm başlatıldı. Başkan İshak Sarı, mecliste “Biz yıkmazsak, deprem yıkacak” diyerek iddialı bir ifadeyle konuya dikkat çekti.

Günler, aylar geçti ve Haldız Apartmanı’nın yıkımına başlandı.

Vatandaş, bizi gördüğü yerde ya da bize ulaşabildiği mecrada soruyor. Diğer ilçe basın temsilcileri de sık sık bu durumu yaşıyordur. “Siz gazetecisiniz bilirsiniz, şöyle deniyor, böyle deniyor, işin aslı nedir?” tarzı sorular.

Yıkımla ilgili tonla soru soran oldu. Magazin kısmı bizi ilgilendirmez. Vatandaşa bilgi verecek, konuyla alakalı aydınlatıcı doneler bizi bağlar.

Yıkıma istinaden, “DOĞRU” bilgiyi almak için Karasu Belediyesi’ni ziyaret ettim. Ziyaretin muhatabı bende saklı. Sadece üç soru sordum. Ki gazeteci, habercinin öngörü ve bilgi alma, yayma hakkı ve görevi vardır. Görevimi yapıyorum. Yoksa şahsıma münhasır bana ne, benim binam değil. Ama olmuyor öyle işte. İşimiz bu ve alacağım bilgiyi duvarıma da asmayacağım, halka duyuracağız.

Soru 1: Başkan İshak Sarı, mecliste “Belediyenin bütçesi yok, yıkımı üstelenemez. Ya bakanlık yapacak ya da hak sahiplerine fatura edilir” demişti. Bu durumda yıkımı kim üstlendi?

Soru 2: Hak sahiplerine bir tahakkuk fatura edilecek mi? Yıkım bedeli yansıtılacak mı?

Soru 3: Haldız Apartmanı’ndan sonra hukuki süreci tamamlanan ve başlanacak başka yıkım var mı?

Üç soruma da net cevap alamadım. 1.sorumun cevabına, “Kim dediyse muhatabı o” diyerek kendisinden cevap almam önerildi. 2.soruya “Çok mu merak ediyorsun bedeliyle ilgili?” tarzı yanıt aldım ve yazımın başlığı olan “Başına gelince öğrenirler, kanun açık, kanuna açıp bakılsın” sözünü duydu kulaklarım. Ve 3.soruya da yine net cevap yok.

Yani şeffaf belediyecilik adına sıfır bilgi ile çıktım Karasu Belediyesi’nden. Size de verebileceğim bir bilgi yok. Merak eden gitsin belediyeye, açsın okusun kanunu. Çok mu merak ediyorsunuz? Başkan da orada başkan yardımcıları da… İşleri ne? Sorularınızı yanıtlasın, dursunlar (!)

DALGA UFUKTA AMA DALGAKIRAN GÖRÜNMÜYOR

Bir babayiğit çıkmadı gitti Ya Hû… Dalgakıran ihalesini alıp da Karasu’yu kurtaracak bir babayiğit. Ama ihale de yok orada. Yoksa bir başvuru ve talep de mi yok? YOK ARTIK, abartmayalım mı?

Ben demiyorum, konu komşu da demiyor canım. Ama duyduğumuza göre DLH Genel Müdürlüğü Yapım İşleri Daire Başkanlığı’ndan bir şahıs, hatta Genel Müdürlük’ün Sakarya sorumluluk biriminde olduğu iddia edilen bir şahıs diyor.

İnşaAllah dedikodudur. Kulağımıza gelen iddia şu: “Bugüne kadar ne valilikten ne kaymakamlıktan ne de belediyeden ne de partiler cenahından en ufak bir bilgi verilmiş değil” ve “Biz uydu aracılığıyla bakınca bir anormalleşme olduğunun farkındayız”…

Duyunca korktum ve inanmadım. Ama isim verildi. “Adamın adını soyadını nereden bilecek uyduran?” diye düşündüm.

26 Eylül 2022’de Başkan İshak Sarı ve Hasan Yavuzyiğit, Kaynarca-Karasu tüneli açılışında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na sorunu görselleriyle birlikte bizzat iletti.

Aradan geçti neredeyse iki ay. Ses, seda var mı? Yayın ortağımız Öncü Karasu’da manşet yaptık, kendi internet medyamızda yazdık. Daha geçtiğimiz hafta köşemde yine değindim. Ama bir açıklama yok halka.

KARSAŞ’ın tost fiyatına dokunulunca yapılan ışık hızıyla cevap gibi beklemiyoruz bir cevap ama halka bir şey söyleyin de bilelim. Yoksa Karasu’dan sorunca mı ciddiye alınmıyor? Bizi ciddiye almayın, sorun değil de biz merakımızdan sormuyoruz.

Evim Kabakoz’da. Önüm asfalt, Allah’a şükür erozyon bana uğramaz. Çöp sorunum da yok. Elektriğim de kesilmiyor, suyum da… Toz derdim de yok, yağmurda çukur sorunum da. Dert benim değil ama Karasu’nun olunca ve sorunca bize öcü bakılıyor. Dalgakıran sorununu her fırsatta yazacağım. Ama cevap alamayacağımı bile bile. Şakir Hoca’nın Roman vatandaşlar mevzusuna dönecek sonunda anladığım kadarıyla…