İçimde kaldı her şey, şimdi ben nasıl susacağım onca yalanlara…

İçime sığınmış onca hiçlik, elbette kaçamak dövüşmek yok ama eninde sonunda hayat rövanşı alıyor. Kimin ne dediği ne yaptığı öyle geride kalıveriyor ve insanlar saçmalamaktan hep korkuyor tabi ki bende çok korkuyorum hem inanmıyorum ki artık insanların kalbinin samimiyetine.

Yaşadığımız her şeyin amaçsız olduğunun farkındayız…

Şiirlerim ise sevdanın çiçeğidir,

Onlar sadece iki kelime değildir. İçimizin sesidir. Düşünsene bir aşkı anlatmak dünyanın en kolay işi olsa da ama oldukça da zordur…

Şimdi kalbimde kelebekler uçuyor sanki, böyle soluk, soluk gibiler güneşsiz kalmışlar ya da ölüm daha onlara gelmedi ama belki de çoktan içimden gökyüzüne süzüldüler şimdi ben umudu yitirdim mi?

Hadi derin bir nefes al ve iyi olacağım de kendine sarıl, güzel günler gelecek diye düşün tebessüm et,

Pencere kenarında seyre dal aptal insan hatta kalbindeki sesleri dinle, kim kalmış orada kim gitmiş…

Susma kalbine, kafanın içindeki sesler ürkütmesin seni, dinle onları hem ki onları dinlemek delirmek değildir.

Hem bak delirmek ise dünyanın en güzel şeyidir. Böyle kalbinin delice özgür olduğunu düşün kaçma dünyadan, insanlardan…

Ve asla saçma sapan hayatlara saygı duymayın…