Japonya’da uzun yıllardan beri uygulanan bir süs yöntemi vardır. Buna göre bir bitki ya da ağacın kökleri düzenli olarak kısaltılarak minik, minyatür ağaç ve bitkiler elde ediliyor. Bu sanata “ Bonsai” deniliyor. Böylece koca koca ağaçlar ufak saksılara yerleştirilebiliyor.

 

Bu yöntem bu gün emperyalist ülkelerce zayıflamış milletlere de uygulanıyor. Böylece bu milletler minikleştiriliyor ya da kendi bünyelerine katılıyor, yok ediliyor.

 

Bu uygulamada asıl hedef milli benliği yok etmektir. Bunun için önce o milletin alfabesi değiştiriliyor. Buna bağlı olarak geçmiş kültürel birikim nakledilemiyor ve kültür yok oluyor. Bundan sonra da inanç yok oluyor. Ve asimilasyon tamamlanıyor.

 

Mesela bu günkü Çin devletinin en az üçte biri katıksız Türk’tür. Tarih boyunca çok kurnaz bir politika ile Türkleri içlerine çekmişler ve alfabelerini, kültürlerini ve son olarak da dinlerini değiştirip Çinlileştirmişlerdir. Bu gün aynı uygulamayı, bütün Dünyanın gözleri önünde en vahşi şekilde Uygur Türklerine uyguluyorlar.

 

Bu gün tarihin pek çok kadim toplumu yok olmuşsa bu asimilasyonlarla olmuştur. Özellikle Roma ve Pers devletleri bunu çok aşırı şekilde yapmışlar orta doğu ve Avrupa hatta Afrika’nın kadim milletlerini yok etmişlerdir.

 

Ancak atamız Osmanlı ve Selçuklu bunu asla yapmamış, ülkeleri içinde kalan milletlerin inancını, kültürünü korumuştur. Çünkü inancı ve örfü buna engeldi. Bu gün dünyanın sözde medeni ülkelerindeki siyah-beyaz ayırımını ve olaylarını asla bizde göremezsiniz. Hâlbuki biz daha uzun süre bu milletlerle beraber yaşadık.

 

Osmanlı yıkılınca, bu coğrafyada 45 ülke kurulabilmiştir. Bunların 27 tanesi Asya’da, 13 tanesi Avrupa’da, 5 tanesi Afrika’dadır.

 

Arnavutluk, Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan, Makedonya, Moldova, Romanya, Yunanistan, Slovenya, Karadağ, Sırbistan, Kırım Osmanlı Avrupası’nda…

 

Azerbaycan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Ermenistan, Filistin, Irak, İsrail, Katar, K.K.T.C., Güney Kıbrıs, Kuveyt, Lübnan, Gürcistan, Suriye, Suudi Arabistan, Türkiye, Ürdün, Yemen, Dağıstan, Çeçenistan, İnguş, Kuzey Osetya, Güney Osetya, Kabartay-Balkar, Karaçay-Çerkez, Abhazya ve Adıgey Osmanlı Asya’sında…

 

Cezayir, Fas, Libya, Mısır ve Tunus, Osmanlı Afrika’sı da yer almaktadır.

 

Ama Roma ya da başka müstemleke devletlerinin yıkılmasından sonra asla böyle bir durum olmamıştır. Çünkü çoğu öz benliğini kaybetmiştir. Mücadele edip kaybetmeyenler ancak tekrar devlet olabilmiştir.

 

Hayırlı haftalar...