Yapımı 11 yıldır süren Arifiye-Karasu Demiryolu Projesi hakkında ilginç bir iddia ortaya atıldı. 2010 yılının Kasım ayında, 25 ayda bitirilmesi koşuluyla 360 milyon TL bedelle ihale edilen hatta 825 milyon TL ödendiği ve metre başı 122 bin TL olduğu ortaya çıktı.

Enerji Politikaları’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, 825 milyon TL ödenen hattın yüzde 23’ü tamamlanmış durumda. Ortalama kura göre hattın bir metresinin bedeli 17 bin 500 doları bulduğunu belirtti

Hatla ilgili çıkan anlaşmazlıklar üzerine konunun yargıya taşındığını, 2012 ile 2018 tarihi arasında on bir ayrı değişik hak ediş kapsamında firmaya toplam 825 milyon 138 bin 153 TL gibi astronomik bir rakam ödenmiş. 2011 ile 2018 yılları arasındaki ortalama dolar kuruna göre hesapladığımızda bir kilometrenin maliyeti 17,5 milyon dolar oluyor. Başka bir deyişle hattın bir metresinin maliyeti 17 bin 500 doları buluyor. Yazık, günah. Böyle bir israfın örneği yok.

73 kilometre uzunluğundaki hat için belirlenen tutar 360 milyon lira... Hattın yüzde 23’ü tamamlandığı için ödenmesi gereken tutar 73 milyon lira olması gerekiyor. Ancak bakanlık, sekiz yılda 825 milyon lira ödemiş. Bu durum, Sayıştay tarafından da tespit edildi. Yani 752 milyon lira fazladan ödenmiş. Ancak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, konuyla ilgili verilen soru önergesine verdiği yanıtta böyle bir ödeme yaptığını kabul etmediği öğrenildi. Bakanlık Sayıştay’ı yalanlıyor. Bu durumda Sayıştay’a mı inanmalı, Bakanlığa mı? Kim doğru söylüyor?

SİZ YETER Kİ YASADA AÇIK ARAYIN

Hürriyet Mahallesi, bir türlü hürriyetine kavuşamadı. Mahalle, topyekun diken üzerinde yaşıyor. Allah korusun mahalleye bırakın iş makinasını bir kamyon girmeye dursun, herkes kulak kesilecek kadar huzursuz. Bitti denilen yerden yeniden küllerinden doğdu taş ocağı kabusu…

Kimi vatandaşa göre Hürriyet Mahallesi’ne giderek destek olan muhalefet şov yapıyor. Keşke o şovu, “Şov yapıyor” diyenlerin gönül verdikleri de yapsa. Ama sessiz kalmak her zaman düsturu olanların rahatsız olduğu bir durum yok.

Fakat anlamadığımız nokta şu: Tavukçuluk işletmesi kurmak isteseniz mevzuat uyarınca, atık ve koku sorunu nedeniyle, yerleşim yerine en az 500 metre, ormana ise 150 metre uzaklıkta kurulması gerekiyor.

Fakat taş ocağı açmak istiyorsan, içerisinde engelli çocukların yaşadığı eve 50 metre yakınında bile dinamit patlatabiliyor ve su kaynaklarının, çam ormanlarının tam göbeğine kurabiliyorsunuz. Yani taş ocağı dinamiti, tavuk kokusundan daha zararsız.

ÇED raporu olmadan ocak mı açmak istiyorsunuz. Ufak ufak arazileri gösterin, En uçtaki arazide dinamit patlatacağınızı belirtin ama oraya 1 kilometre gerideki küçük arazide patlatın. Nasıl olsa yasada açık çok. Nasıl olsa 1970’den kalma haritalardan masa başında karar veriliyor maden ruhsatlarına. Karasu’da, içerisinde yerleşim yerleri olan araziye de ruhsat verilmeye kalkılmadı mı zamanında. Şaşırmayın, sessiz kalın yeter, nasıl olsa siz Hürriyet Mahallesi’nde yaşamıyorsunuz…