Peşin peşin belirteyim, daha yazıyı okumadan “siyasi fanatiklik” göstererek eleştirmeyiniz. Yazının amacı da siyasi eleştiri değil. Amaç üzüm yemek, bağcının dövüldüğü yaygarası yapmaya kalkılmasın. Şahsımı tanıyan siyaset ile yakından ilgimin olmadığını zaten bilecektir. Tanımayan da buyursun gelsin ofisimize ikramımızı kabul etsin, tanışalım. Neyse geleyim konumuza…

Açıkçası Koronavirüs haberi yapmaktan artık midemiz bulandı. Karantina, ceza, yok açılıyor mu, aman kapanıyor mu, ertelendi, kaldırıldı, geliyor, gidiyor… Yapboz tahtasına dönen bir süreçte gözlerimiz kapalı koşuyoruz, İlerisi tünelin çıkışı mı yoksa duvar mı belli değil. Vatandaşın midesi bulandı. Aklı karıştı. Psikolojiler zaten berbat, cebe hiç girmiyorum, esnafa dokunma dert dinlemekten ağlarsın, borç, harç, krediler, açmadığım dükkanın kirası, evin borcu of of of değmeyin vatandaşa yanarsınız.

Allah’tan bu sıralar seçim falan yok da, sahaya inip de eleştiri duymaktan, tepkilere şahit olmaktan paçayı kurtarmış oluyor adaylar. Dokunmasan sesini çıkaran da yok ya, bu da bir gerçek. İşi tıkırında olan da var. Siyaset ile halini teraziye koyup, “Aman bize laf gelmesin, ben ölmüşüm çok mu” deyip olaylara toz pembe bakmaya çabalayan da var. Neticede ağlamayan bebeğe emzik vermezler. Sessiz kalanda da dert yok demektir. Şikayet etmesin, çektiğine razı olsun.

“Ne yapalım şimdi sokağa mı dökülelim?” diyen çıkacak. Hayır. İsyana teşvik değil elbette niyetimiz. Şikayet et, etme, beni ilgilendirmez. Biz zaten halkın şikayetini yazmaktan şikayetimizi edecek fırsat bulamıyoruz. Ne mi istiyorum? Elinizi azıcık vicdanınıza koyun Ya Hu!

Karasu’da ilçe merkezinde bulvarda çay içen esnaf uyarılırken, 5-6 kişi yan yana geldiğinde vatandaşla, memurlar arasında bağırış çağırış yaşanırken, yemek yemek için dönercide otururken, spor salonunda ağırlık kaldırırken, kafede çay içerken Koronavirüs var ama on binlerce kişi bir araya gelince yok değil mi?

Sayın idareciler, sayın devlet büyükleri. Tutarsız hareketlerle toplumda infiale sebep veriyorsunuz. Muhtarlar seçime gidemezken ülkenin göbeğinde maça gider gibi göbek ata ata otobüslerle insanların kongreye gitmesine göz yummak kusura bakmayın vatandaşı huzursuz eder.

Bulvarda sigara içen ceza yerken, maskesi olmayan traktör üstündeki amca ceza yerken, kongrede maske takmayan gençler görmezden gelinmesi vatandaşı huzursuz eder.

3-5 kişi bir arada durduğunda memurlar tarafından dağılması konusunda uyarı yapılırken, kongrenin dışında toplanan yüzlerce insanın uyarılmaması vatandaşı huzursuz eder.

Daha saymıyorum, lüzum yok. Neyin ne olduğunu herkes görüyor. Ama işine gelmeyen üç maymunu oynuyor. Sonra virüs bitmiyor. Bitmez arkadaşım bitmez. Ayşe teyzelere oturmaya gittiğimiz için bitmez. Taziyeye gidince bitmez. Evde toplanınca bitmez. Maske takmayınca bitmez. Ama kongrelerde on binler bir araya gelirse de bitmez. Zaten biz dikkat etmiyoruz (!), orada olsak da olmasak da bitmez değil mi?

Yapmayın Allah aşkına, kimsenin partisi, takımı, ideolojisi umurumda değil. Ama vatandaşa yapılan çifte standart umurumda. Bu saatten sonra, kongrelerde ajanslara, televizyonlara ve fotoğraflara yansıyan durumları sokakta vatandaş yaptığında nasıl ceza kesecek ya da nasıl uyaracaksınız? Bu çifte standarda lütfen son verin. Tepki çeken “görmezden gelmelere” mahal bırakamayın. Vatandaşla, kolluk kuvvetlerini karşı karşıya getirmeyin. Tedbirle ve sağlıkla kalın…