Aslında yazıma bir hatırlatma ile başlamak istiyorum. Bilindiği üzere 7 Haziran 2015 tarihinde Türkiye, genel seçimler için sandık başındaydı. O dönemlerde medyada, “Sandığa giderken yanınıza bunları almayı unutmayın” şeklinde haberler yapılırken ulusal bir yayın kuruluşu, gazetelerinde “Oy kullanmaya giderken beyninizi yanınıza almayı unutmayın” şeklindeki manşetleriyle dikkat çekmişti. O konu şu an tartışılacak değil. Herkes sahip olduğu siyasi görüşe göre kendince yorumlar. İşin o boyutuna girmeyeceğim, elbette.

 

Hepimizin de bildiği gibi İçişleri Bakanlığı tarafından koronavirüs tedbirleri kapsamında dün saat 22:00 sıralarında 30 Büyükşehir ve Zonguldak’ta yalnızca hafta sonunu kapsayacak şekilde iki gün sokağa çıkma yasağının verilmesinin ardından yasağın konulduğu şehirlerle birlikte Karasu da dahil, Sakarya genelinde fırın ve marketlerde yağmalamalar başladı. İnsanlar fırın önlerinde ekmek kuyruğunda bekledi. Haberi alır almaz evinde karantina günlerini sayan vatandaşlar dahi iki günlük temel ihtiyaçlarını karşılamak için kuyruğa dahil oldu. İlçemizde görülmese dahi il merkezindeki bazı işletme önlerinde üst üste yığılmalar yaşanırken bazılarında ise vatandaşlar arasında tartışmalar dahi yaşandı. Dün gece evimde otururken sosyal medya ve internet sitelerinden şahit olduğum manzaralar bana o gazetenin manşetinde yer alan o cümleyi hatırlattı. İnsanlar adeta akıllarını evinde bırakıp da fırın ve market önlerine yığılmıştı.

 

Koronavirüsün temas yoluyla ve yakın mesafeden bulaştığını hepimiz biliyoruz. Biliyoruz da, dünkü manzara neden oldu? Vatandaşın devletine olan güveni mi yok da kalkıp, “İki gün ekmeksiz kalırız “ diye fırın ve market önünde kuyruğa girdi. Devlet, sokağa çıkma yasağını koyuyorsa vatandaşın temel ihtiyaçlarını gidermek için çalışmalar da yürütmek zorunda. Sokağa çıkma yasağı getirilirse beraberinde neler yapılması gerekir, diye bilmeyenler evlerinde oturdukları yerden bir araştırsın. Gazeteci bir büyüğümüzün meşhur bir sözü vardır, “Bilmiyorlar abisi, bilselerdi yaparlar mı?”.

 

Hafta sonu havaların da güzel olacak olmasıyla birlikte dışarıda yoğunluk olmasın, salgın daha da artmasın diye iki gün sokağa çıkma yasağı konuldu. Fakat vatandaşlarımız, yasak öncesi çok da güzel bir arada oldu. Yani pozitif olduğundan bihaber olan insanlar ve varsa taşıyıcılar virüsü çok güzel yaydı. Market ve fırın önlerindeki kuyruklarda koronavirüs adeta halay çekti. Şu andan itibaren asıl 14 gün sonraki vaka sayılarında ne derece artış olduğuna bakmak lazım. Değerli okurlarımız, cehalet zor zanaat.

 

Velhasıl, gördük ki, ünlü filozof Konfüçyüs’ün de dediği gibi, “Hiçbir şey eyleme geçen cahillik kadar korkutucu olamaz”