Şahsen, 16 yıldır basın sektöründeyim. Karasu basınının duayenlerinden diyebileceğim Cihan Ersöz’ün yanında muhabir olarak başladım ve bugüne kadar gerek yerel gerek ulusal binlerce habere imza attık. Karasu’nun menfaatleri için şahsi menfaatleri görmezden gelerek işimizi sürdürmeye gayret ediyoruz. Kimseye minnet etmeden, kimseden çekinmeden. Lakin bazı durumlarda sadece gülümsemekle yetiniyoruz. Şimdi bu özeti niye geçtim?

Karasu’da basın adına verilen emekleri görmezden gelen ya da küçümseyen kişilerin düşünceleri veya basına olan bakışları şahıslarını ilgilendirir, saygı duymak zorundayız. Haklı eleştiri yapan, sorun değil çözüm odaklı yaklaşarak eksiklerimizi yüzümüze söyleyen herkese inanın minnettarız. Ama mesnetsiz, herkesi kendi gibi sanarak bir psikolojik hal ile eleştirenlere kusura bakmayın şahsen saygı duymam ve umursamam da. Bu da benim tavrımdır, sen de buna saygı duyacaksın değil mi?

Karasu’nun spor camiasında duayenlerinden biri olarak gösterilen Erdal Bıçakcı ağabeyimiz sağ olsun her şeyi mükemmel yapan ve mükemmelliği simgeleyen yorumları sık sık yapar. Karasu’daki her şeyi küçümser, yapılan işleri ciddiye almaz. Çünkü yaşadığı yer dünyadaki mükemmelliğin simgesi bir şehir.

Karasu Belediyesi’nin sosyal medya hesabından yayımlanan ve Karasu’nun bazı basın kurumlarının haber ve köşe yazılarına verilen cevabın altına bir yorum yapmış. Yorumunun içerisinde, “Bence Karasu yerel basının okunma oranları çok düşük. Fazla ciddiye alınmaması gerekir” diyerek talihsiz bir dil sürçmesi yapmış.

Karasu’da, Sakarya’nın hiçbir ilçesinde olmayan resmi ve gayri resmi basın temsilcileri mevcut. Dört resmi gazete, bir resmi internet medyası, bir resmi radyo ve sayısız resmi olmayan basın işine gönül veren değerli arkadaşlarımız mevcut. Bu kişilerin her biri il basını veya ulusal basınla bağlantılı. Haberler hem ilçede hem ilde hem de ulusalda yer alıyor.

Erdal ağabeyimiz bu duruma burun kıvıracak ve Karasu’da basını adam yerine koymayacak kadar mükemmel fikirlere sahip olduğu için beğenmemesi normal. Kendisi, bizi FOX TV ile kıyasladığı için haksız da değil (!)

Sayın Bıçakcı, Karasu’nun gazeteleri her hafta biner adet basılır ve her bir gazete en az 5 kişinin eline ulaşır. Eder sana 5 binden dört gazete 20 bin okur. İnternet siteleri de mevcut bu gazetelerin. KarasuHaberleri.com günlük 15 ile 25 bin arası ziyaret alan Karasu’nun en kapsamlı internet medyası. Haftalık ortalama yapar 100 bin ziyaret. Diğer sosyal medya ve internet sitesi üzerinden haber servis eden arkadaşların da en az 100 bine yakın ziyaretleri mevcut. Bu mudur az okunan ve “Ciddiye alma, bırak meczupları, adam yerine koyma” dercesine yorum yaptığın yerel basın? O halde vereceğimiz cevap şu olur:

“Beğenmiyorsan okuma kardeşim. Sakın Karasu basınından bilgi alma, sosyal medyada, internette ya da gazetede bir satır yazı okuma. Kısacası dediğin gibi CİDDİYE ALMA! Gün gelir şahsını ilgilendiren bir yazı yazılırsa onu da… Bekle belki ulusalda çıkar, oradan takip edersin”

ÜZÜLEYİM Mİ, SEVİNEYİM Mİ?

Basın denilen ve dördüncü güç diye gösterilen kurumların haklı olmak şartıyla eleştiri, öngörü ve yorumlama hakkı vardır. Bunların tümü yasal şartlarla sınırlandırılmıştır. Bu nedenle basın mensubu doğal bir şekilde eleştirebilir.

İlçemizde yayın yapan Karasu Haber Gazetesi ve Sakarya Kuzey Gazetesi’ne cevap niteliğinde yazı yayımlandı Karasu Belediyesi’nin resmi sosyal medya hesabından. Yani eleştiriler eleştirildi. Bir nevi basın açıklamasında bulunuldu ama basın olmadan ve basına servis edilmeden.

Her zaman yüzüne ve arkasından söylerim, Başkan yardımcısı İsmail Karakaş ağabeyimi severim diye. Kendisi Başkanlık makamına tercüme olarak bir yazı yayımlamış. Ama İsmail Ağabey, iki kurumun haber ve köşelerinde Başkanlık makamı ve Belediye eleştiriliyor diyerek çeşitli cevaplarda bulunmuşsun.

Lakin bizim kurumumuzdaki eleştiriyi ya görmezden gelmişsin ya da ciddiye almamışsın ne diyeyim. Ya da başkanlık makamının basın ile olan mesafesini belirttiğim yazıyı haklı bulmuşsunuz. Şimdi üzüleyim mi yoksa sevineyim mi bilemedim. Aklıma Burhan Altıntop karakterinin o meşhur sözü geldi karakterin söylem şekliyle: “Bende zengin çıcığyım, bende üniversite okudum, bende Nişantaşı çıcııyım. Alsanıza aranıza! ha hacım assanıza! beni niye dışlıyısınıs kii”