Doğa; kendini sürekli olarak yenileyen ve değiştiren canlı ve cansız maddelerden oluşan varlıkların hepsini kapsar. İnsan ve doğa etkileşimi tartışılmaz var olan bir gerçektir. Çünkü insan yaşadığı yerin doğal şartlarına göre hayatını şekillendirir. Tarih boyunca insanlar su kenarlarına, tarıma elverişli olan yerlere yerleşim alanları kurmuşlar ve yaşamlarını buralarda doğa ile iç içe olarak gerçekleştirmişlerdir.


Doğa insan yaşamını etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Her insan içinde yaşadığının şartlarına göre hayatını düzenler, o çevreye göre yaşam şartlarını belirler. Bu nedenle insan doğa ile iç içedir. Herkes güzel bir doğanın içinde ve temiz hava koşullarında yaşamak ister. Bu nedenle tarih boyunca yerleşim yerleri güzel bir doğası olan ve temiz havaya sahip bölgelerde kurulmuştur. Varlığı ile birlikte bizlere güzel bir yaşam sunarak geleceğimizi görmekteyiz. Temiz bir oksijen ile ciğerlerimiz temizlenirken bulduğumuz huzur stresten uzak tutar. Dinlenmek için doğanın bizlere sunduğu her imkânlardan faydalanmamız gerekir. Kendimizi tabiatın kucağına bırakarak bizi sakinleştirmesi dinlendirmesini isteriz.

Tünaydın Gazetesi Yazarı Osman Uzun’un Doğa ve İnsan yazılı köşe yazısında değindiği konular aslında hayatımızın adeta özeti ve durumunu ortaya koymaktadır.

Ağaçlar, bitkiler, kuşlar, hayvanlar gibi birçok canlının barındırdığı yerde insanlar kendilerini tabiat ananın kucaklaması ile hissederler. Ağaç sevgisi doğanın oluşmasını sağlar. Eskiden Türkler her çocuk bir için fidan dikerek geleceklerini koruma altına alırlardı. Doğaya verdikleri önem her zaman olarak bilinirdi.

Doğanın muhteşemliğine aşk ile yaklaşılır. Her karışında bir güzellik, ayrı bir değer taşımaktadır. Doğaya sevgi ile yaklaşarak onu daha da güzelleştirebiliriz. Bize tabiat ana tarafından armağan edilen doğayı aşkla, sevgiyle korumalı ve sahip çıkmalıyız.


Doğanın bizim ve çocuklarımızın geleceği olduğu aşikârdır. Onlara bırakacağımız miraslardan biri yeşil bir çevre olurdu. Geleceğe ve yaşama olan en büyük armağandır doğa. Bir yaşam ve gelecek için doğa ile birlikte olunması gerekir. Doğayı seversek geleceğimizi de sevmiş olarak yaşamımızı sürdürmüş olacağız.

Mutlu huzurlu bir yaşam için doğanın içinde olmalıyız. Bir gelecek, bir yaşam sahibi olarak hayatımızı bu denli mutlu şekilde sürdürebiliriz. Birlik içinde hareket ederek güzel yaşamın bir parçası olmamız mümkündür.

Çevre insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları, fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Çevre, canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri, sağlıklı, düzenli bir ortamda bulunabilmeleri için bir çerçeve gibidir. Uygun fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel çevrenin olmaması canlı hayatını tehdit eder.
Dünyanın herhangi bir parçasında yaşayan hayvan türleri, bitkiler, ormanlar, su ve kara parçaları çevreyi oluşturan doğal unsurlardır. Bu parçalar bir düzen içindedir ve birbirine bağlıdır, birinin zarar görmesi zincirleme olarak diğerlerine de zarar verir. Canlıları etkileyen tüm dış etkenleri kapsayan çevre, yine canlıların tehdidi altındadır. Çevre kirliliği başlıca günümüz dünya sorunlarındandır. Gürültü, hava, toprak, su kirliliği ve başka birçok olumsuz etken canlı düzen ve dengesini sağlayan çevrenin kirlenmesine, bozulmasına neden olur. Çevrenin korunması ve çevre sorunlarının çözümünde insan önemli rol oynar.

İnsanın doğadan etkilenmesi gibi bazen de doğa insan kanalıyla değişikliğe uğrar. Teknolojinin acımasız bir hız ile ilerlemesi ile doğanın yok olması arasında doğrusal bir orantı vardır. Teknoloji geliştikçe asosyal olmaya başlayan insanoğlu daha çok tüketmeye teşvik edilmekte bu da doğanın kendini yenileyebilme hızından daha hızlı doğayı yok etme hızlarına ulaşmamızı sağlamaktadır.

Hayat’ın devam etmesini sonrasında daha sağlıklı ve daha uzun yaşamak istiyorsak her bireyin çok büyük bir sorumluluk ile yaşaması bilinçli olması gereksiz tüketimlerden mutlaka kaçınması gerekmektedir. Bunu başarabilirsek sağlıklı çevre geniş zengin içerikli bir doğaya ve sonunda da mutlu insanların yaşadığı bir gezegene sahip olabiliriz. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmalıyız çevrenin kirlenmesini önlemek için üzerimize düşen görevleri mutlaka yapmalıyız.