-

2007 yılından beni Karasu’da hukuk mücadelesi vererek Karasu’nun menfaatleri için tek başına savaştığını söyleyen Turhan Pişkin, Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Pişkin, konuya dair şu açıklamalarda bulundu:

SAHİL PROJESİNE ŞİKAYET

“Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı, Karasu hakkında 2007’den bugüne kadar ilçemin menfaatlerine yönelik savunduğum olayları mesnetsizliklerlere dayandırarak beni yalancı ilan etti. Sarı, 3621 sayılı kanunun 4.maddesinden 11.maddesine aykırı olarak ve 3194 sayılı imar kanunun 32. ve 40.maddelerine aykırı olarak çivi çakılamayacak kumsal içerisinde yaptığı yolla övündü. Ben de kendisi hakkında şikayette bulundum.

Şikayetim üzerine Sakarya Valiliği bir araştırma yaptı ve İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. Bakanlık da Ahmet Genç ve Mehmet İspiroğlu dönemlerinde olduğu gibi İshak Sarı hakkında da işlem yapmadı. Bu sefer davayı yargıtaya taşıdım.

İller Bankası’na sunulan proje de hukuksuz. Karasu’da bu alanda 1/5000’lik bir imar planı yokken 1/1000’lik planla yapmaları saptırıcı ve safsatadır. İller Bankası’nın kabul ederek 2 milyon lira ödenek vermesi de kanuna aykırı.

İSHAK SARI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Belediye Başkanı İshak Sarı, 2021 yılı Kasım ayında ilçe basınıyla yaptığı toplantıda benim hakkımda ‘Müzmin şikayetçi Turhan Pişkin. İlçemizi rezil rüsva eden bir tip. Adliye müdavimi. Mülki amire, belediye başkanına, savcıya, kaymakama, valiye hakaret eder. Bu hakaretlerden dolayı da 5-6 yıl hapis yattı’ diyerek beni akli dengesi olmamakla suçladı. İshak Sarı’nın bana attığı suçlar hem insanlık dışı hem gerçek dışıdır.

İçişleri Bakanlığı’na yaptığım şikayette 15 bin kaçak yapı yapıldığını belirttim. İçişleri Bakanlığı da ‘Bir, gereğini yapıyoruz. Karasu Belediyesi ve Sakarya Valiliği, konuya dair cevap vermedi’ şeklinde yanıtlıyor. Ben de ‘Türkiye Cumhuriyeti ne hale gelmiştir’ diye yanıt verdiğim için hakaret ettiğimi belirterek dava açtılar ama beraat ettim.

Bu mu hakaret oluyor? Başkan Sarı, beni itham ederek yalan söylüyor. Ben gereğini yapıyorum bana yalancı ve deli muamelesi yapıyorsunuz. Neyi doğru yaptınız da ben şikayet ettim? Bunu dile getirmeyen ilçe medyasına da Karasu halkı tavır almalı. Ben müzmin şikayetçiyim evet, milletim ve ülkem için her türlü hukuksuzluk karşısında şikayetçiyim ve canımı bile veririm.

Ben de kendisi hakkında suç duyurusunda bulundum. Başkan Sarı, akıl tutulması sözüyle kendisinin deliliğini bana yakıştırıyor. Kendisi deli olmasa ne kanunlara karşı gelir ne de Karasu’yu yerle bir ederler. Ben, akıl sağlığımı raporla ispatladım. Hadi onlar da ispatlasın.

26 BİN KAÇAK YAPI İDDİASI

1998 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel imzalı kararla Karasu, Büyük Melenağzı kıyı bandında turizm merkezi ilan edildi. Bu karara göre deniz kenarından 100 metre içeriye kadar çivi çakılması bile yasaktır. Fakat o tarihten günümüze kadarki belediye başkanları, kaçak imar ruhsatı vererek 15 bin adet kaçak yapı yaptırdı.

Bunların 2 bin 693 tanesi, tamamen kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan tamamen kanuna aykırı kaçak yapılardır. Diğerleri de iskansız yapılardır. Bugün Yeni Mahallesi’ndekilerle birlikte 26 bine yakın bina kaçaktır. Karasu’daki inşaat firmalarına doğru işlem yapılsa ve onlara yol gösterilse, bu firmalar kaçak iş yapmaz. Seçilen belediyeler, vurgun ve talan düşündüğünde bu yapılar kaçak durumuna düşer.

KARASU SAHİL YOLU DİYE BİR YOL YOK

Karasu’da Doğu ve Batı Karadeniz caddeleri diye bir yol yok. Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bir yol var ve iptali gerekmekte. Yol güzel olabilir, beğenilebilir ama kanunsuzdur. Karasu sahilinde doğru dürüst proje yok. Karasu’yu sadece turizm kurtarır, fındık kurtarmaz. Ama yıllar sonda 15 bin kaçak yapıyı örtbas etmek için Karasu, turizm merkezi olmaktan çıkartıldı. Kılıfına uydurulmuş bu hukuksuzluk yapıldı. Şimdi Karasu’yu fındık ve inşaat kurtarsın da görelim.

Bu yüzden AK Parti ile birlikte Turizm Bakanlığı da suçlu. Yazdığım 2 bin 700 dilekçeye istinaden Karasu’daki kaçak yapılaşmayı, imar kirliliğini, olmayan imar planını bir defa gelip kontrol etmediler. Cezaevinden bile dilekçeler vererek suç duyurularında bulunmaya devam ettim. Türkiye Cumhuriyeti kanununu tanımayıp bunu yapanlar ancak FETÖ’cüdür.

CANIM PAHASINA KARŞI DURACAĞIM

Aynı oyunlar bugün İhsaniye Mahallesi’nde de yapılmaya çalışılıyor. BMC’ye verilen yeri iktidar para aklama yeri olarak kullandı. Ama şunu bilsinler ki, Turhan Pişkin olarak yaşadığım sürece karşılarında duracağım. Canım pahasına bile olsa. Kendi başına orada imar yapılamaz. Deniz kumu üzerinde sanayi kurulamaz. Kumda sadece turizm olur. Karasu’yu yönetenler, bunun hesabını nasıl verecekler?”