İYİ Parti Karasu İlçe Teşkilatı Kurucu Başkanı Levent Arslan, 31 Mart seçimleri öncesi Karasu’da ittifakın doğru şekilde kurulmadığını ve bunun sorumlusunun da CHP il ile ilçe yönetimleri olduğunu ifade etti. Karasu Haberleri İnternet Medyası / Karasu Cihan Haber'in sorularını yanıtlayan Arslan, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Arslan’ın dikkat çeken açıklamaları:

 

31 Mart seçimleri öncesi ittifak görüşmesi yapıldı mı?

 

- Maalesef ortak paydalarda buluşamadık. Partimizin yükselen grafiği, CHP yönetimini korkuttu. İttifak açıklanmadan önce beş ilçede başkan adaylarını açıklamışlardı. İttifak sonrası girişimlerimiz CHP il ve ilçe yönetimi tarafından engellendi. İstişare ve ortak akıl yerine patron edası ile bizlere yaklaştılar. Başkan adayları ile defalarca toplantı yaptık ama sonuç alamadık. Başkan adaylarına ortak adayımız olması, hatta İYİ Parti’den aday olmasını da teklif ettik. Aldığımız cevap müzakereyi bitirecek şekildeydi.

 

Nasıl bir cevap aldınız? Yaklaşımları nasıl oldu?

 

- Cevap olarak bize “Ben, Ülkücü ve muhafazakar bir partiden aday olmayı eşime bile” dendi. Ardından İYİ Parti İl Başkanımız ile CHP İlçe Başkanı Nurhan Aydın, bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede CHP adayının İYİ Parti’den aday gösterilmesinin çok daha iyi olacağı, böyle bir durumda Mehmet İspiroğlu’nun da aday olmaktan vazgeçebileceği çünkü asıl amacın belediyeyi AKP’den almak olduğu defalarca dile getirildi. Ancak bu teklif de CHP ilçe başkanı tarafından reddedildi. Biz, samimi bir şekilde süreci yönetmeye çalıştık. Attığımız tüm adımlar, CHP ilçe başkanı Aydın tarafından küçümsenerek, “Siz kaç aylık partisiniz, kaç vekiliniz var?” gibi sözler ile süreci sabote etti. Haklarını vermek isterim ki, CHP ilçe yönetiminde bulunan değerli arkadaşlar da bu süreçte çok uğraştılar. Ortak akılın oluşması, stratejik olanın yapılması için maalesef ilçe başkanı ve adayına söz geçiremediler. CHP ilçe başkanının başarısız çizgisi ve koltuk aşkı, kendisini bu yönde görmez hale getirdi. Süreçte ahlaki olmayacak teklifler de tarafımıza yapıldı. Biz, partimizin genel politikaları, çözüm noktalarına uygun davrandık. İYİ Parti cesur ve vefakar kişilerin eliyle kuruldu. Boyun bükmeyen, yılmayan kişilerin emekleri ile kuruldu. Hiçbir partilimizin bu şekilde ezilmesine ve bu çabaya gölge düşürecek bir hamleye izin veremezdik vermedik de.

 

Seçim sürecinde parti yönetiminiz, gençlik kollarınız ve kadın kollarınız ne yaptı?

 

- Süreç, anlattığım gibi gelişti ve sürecin her yönünü partililerimiz, gençlik kollarımız ile paylaştık. Sayın Nurhan Aydın’ın dediğinin aksine gençlik kollarımız da bizler ile hareket etti. Olmayan, yapılamayan bir ittifaka destek vermek zaten akla mantığa uygun değildi. İYİ Parti’nin kadın kolları için 4.olağan kongremiz sonrası oluşma kararı alındı. Yani 31 Mart seçimlerinde kadın kollarımız yoktu. Süreçte, yönetimde olan ablalarımız ve kardeşlerimiz bizler ile hareket etti. Sayın Aydın’ın söylediği sözler, ne yazık ki ciddiye alınacak gibide değil.

 

31 Mart seçimi sonrası görevden alındınız mı?

 

- Herkes bilmelidir ki, İYİ Parti kurucu ilçe başkanı olarak göreve başladım. İl başkanlığımızın taktiri ile de genel merkez delegesi olarak halen partimin bir neferi olarak duruyorum. Partimizin kuruluşunda görev almaktan da gurur duyuyorum. 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerini atlattım. Süreçte gerçekten çok yoruldum. Karasu’da yaşanan vahim ittifak süreci sonrası il başkanıma çok yorulduğumu ve dinlenmeye ihtiyaç duyduğumu ilettim. Görevimi devretmek istediğimi beyan ettim. İl başkanım, seçim sürecinin geçmesini rica etti. Seçimlerden sonrada nezaket kuralları içerisinde görevimi devrettim. İl başkanım, beni il yönetimini yazmak istediğini söyleyince, başkanıma yine dinlenmek istediğimi tekrarladım. Yine de beni il yönetimine layık gördü ve şahsıma il yönetiminde görev verdi. Görevden alınmam söz konusu değil. Sayın Nurhan Aydın’a, kulaktan dolma söylemlere itibar etmemesini ve karalama politikasından vaz geçmesini tavsiye ediyorum.