Sakarya grubunun BAL’daki mücadelesinden erken birinci çıktı. Hendekspor üçte üç yaparak TFF 3.Lig şansını bir üst tura taşıdı. BAL’ın Sakarya grubunun hikâyesinde Karasu-Hendek, Hendek-Karasu maçları yürek hoplatan karşılaşmalar olarak geride kaldı. Erenlerspor’un büyük hayallerine erken veda ettiği Sakarya grubunda, Hendekspor oyun olarak, oynadığı oyunun gereklerini sahaya iyi yansıtan taraf olarak arzuladığını santranın üstünden çekip aldı. Bizim grubun futbol hikâyesinden skor olarak değil ama hedeflediği yeni yapılaşmanın içinden olumlu futbol resmi çıkartan takımın adı hafızalara Karasuspor olarak kazındı. Hendekspor’a iki maçta da kök söktüren, Erenler’e evini dar eden takımın ismi, Karasuspor olarak futbol tahtına çıktı. Karasuspor bu gün kazanır veya kaybeder, ben işin orasında burasında değilim. Ben Karasuspor’un yaşama geçirdiği yeni futbol düşüncesinin olumlu ayak izlerini gördüğümü, bu gidişin içine eksik olan halkalar eklendiğinde daha iyi bir Karasuspor izleyeceğimi düşünerek bu haftaki yazıma nokta koyuyorum. Karasuspor oyuncu grubuna nasıl takviyeler yapmalı? Bu sorunun yanıtını isterseniz maçlar bittikten sonra verelim. Son söz Karasuspor Hendekte kaybetti ama ne mücadelesinden, ne oynadığı futbol anlayışından sapmadı. Bir futbol takımının ne oynadığını, nasıl oynamasını gerektiğini ezberine almışsa, o evin futbol mutfağından çıkacak yemekte lezzetli olur

LİON BİZİM ÇOÇUKLARA TAKTI

Fransa’nın araştırmacı futbol pazarı Türkiye’de gezmeye, Türkiye’deki gelecek vaad eden isimleri transfer kıskacına almaya devam ediyor. Burak Bekaroğlu, Zeki ve Yusuf Yazıcı’nın beraber oynadığı Lille’nin Paris Saint Germain elinden Fransa şampiyonluğunu kapması sonrası Fransa’daki futbol pazarını cazip hale getirdi. Şimdi de Lion devreye girdi. Fransız ekibi Kayseri’nin genç, gelecek vaad eden kalecisi Doğan’a 35 milyon Lira (3,5 Milyon Euro) teklif etmiş. Bana göre bir futbolcu değerini bulduğu an elden çıkartılmalı da, Fransız Lion’un bu teklifi az. Çıkın beyler. Bu çocuk benim paramla en az 5 milyon Euro eder. Bu arada söz Lion’dan açılmışken Avrupa pazarında Alman Leipzig’in Altınordu’nun genç yeteneği Enis Destan’a talip olduğunu, Altınordu’nun 3 milyon Euro artı olası ikinci satıştan da yüzde 30 pay talep ettiği spor sayfalarına düştü. Bitmedi Lille’nin de FB’nin genç yeteneği Arda’yı da transfer radarına aldığı haberleri sarı lacivertli tesislere kadar uzandı. Ne diyelim, gençlerimizin dışarıda karşılığının olması futbolumuz adına, kulüplerimiz adına sevindirici bir gelişmedir.

HOLLANDA TAHTININ VARİSİNİN YAPTIĞINA BAKAR MISINIZ?

Hamza Demirci hocam, Orhan Oscar’dan alıntı yaparak sayfasına bir önemli konuyu taşımış. Bu günle bizim yaşadığımız ülkede günün şartları ile hiç uyuşmasa da, siz bu konuda ne düşünürseniz düşünün, ama lütfen bunu okuduktan sonra başınızı taşlara vurmayın. Tabi bu yakıştırmam halen başı olanlardan tarafından sorgulanacak. Başı çekecek olanların, bunu sorgulayacaklarını sanmıyorum. Hollanda tahtının varisi, 17 yaşındaki Prenses Catharina Amelia, yıllık 1,5 milyon Euro ödenek hakkından feragat etmiş. Neden etmiş? Karşılığında bir şey yapmadığım parayı almak, rahatsız edici diyerek bu parayı red etmiş. Bunlar Müslüman değil, bunlar Hristiyan öylemi? Sadece Müslüman olmak la ahlaklı olmak, doğru olmak yetmiyor. Önce doğru eğitim almak, doğru insan olmak içinde, doğru din eğitimi almak gerek. Bu konuda Hristiyan olmak, Müslüman olmak çok fazla önem arz etmiyor. Bakın bakalım bu günkü Türkiye manzarasında sözde Müslüman olarak biz bu işin neresindeyiz. Hadi size iyi Çarşamba’lar olsun.