Hiperaktivite, henüz doğmadan başlar. Anne karnındayken başlayan aşırı hareketlilik, bebeğin doğmasıyla devam eder. Bebeklik döneminde hiperaktivite; zor uyuma, sürekli ağlama ve zor ikna edilme şeklinde görülebilir. Çocukluk çağında ise bu belirtilere sürekli koşturma, oradan oraya zıplama gibi durumlar eklenir. Hiperaktif çocuklar çoğunlukla yerlerinde duramaz, yaptıkları işi uzun süre devam ettiremezler. Sinirli, hırçın ve kaygılıdırlar. Kendilerini mutlu etmekte güçlük çekerler. Çocuğun okula başlamasıyla birlikte arkadaşları ve öğretmenleriyle problemler başlar. Ortaya çıkan anlaşmazlıkları, sinirlilik ve hırçınlıkla çözmeye çalışan hiperaktif çocuklar, inatçı, sabırsız ve duymazdan gelen bir tavır sergileyebilir.

 

Derslerin başlaması ile birlikte sınıfta ders süresince oturamama, sürekli eşyalarını kaybetme, ödev yapmama gibi problemler ortaya çıkar. Hiperaktivite, çoğunlukla dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) adı verilen rahatsızlıktan kaynaklanır. Farklı bir deyişle hiperaktivite ile ilgili bozukluklardan biri de dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Kızlara göre erkeklerde 2-3 kat daha yaygın olarak görülen hiperaktivite sorununun ortaya çıkmasında genetik, biyolojik, psikolojik ve sosyal etkenlerin katkısı olduğu düşünülür.

 

Hiperaktivite, çocukluk çağında en yaygın görülen psikiyatrik bozukluktur. Hiperaktif çocuklar; yerinde duramayan, aşırı derecede hareketli, aceleci ve bulunduğu ortamdaki akranlarına oranla duygusal ve fiziksel olarak aşırı davranışlar göstermeleri ile ön plana çıkar. Tüm bunların yanı sıra hiperaktif çocuklar, sakin kalmakta güçlük çeker ve otururken bile sürekli el ve ayaklarını oynatır. Tüm bu aşırı hareketlilik durumu, çocuğun okul çağına gelmesiyle birlikte daha fazla göze batar hâle gelir ve zamanla diğer öğrencileri, velileri ve öğretmenleri strese sokar.

 

Halk arasında yaramaz ya da haylaz olarak nitelendirilen bu çocuklar, yaptıkları bu eylemleri bilinçli olarak gerçekleştirmez. Sanılanın aksine bu durum, çocuğun şımarık ya da yaramaz olmasından kaynaklanmaz. Hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar, sosyal hayatlarının yanı sıra aile ortamlarında da pek çok problem yaşar. Dikkat, konsantrasyon, dürtü ve hareket kontrolü bozukluklarından oluşan hiperaktivite, çocuğun akademik başarısının düşmesine de yol açar. Çocuğun derslerde akranlarından geri kalmasına da neden olan bu durum, zaman içinde öz güven zedelenmesine ve yetersizlik hissine yol açabilir. Hiperaktivitenin, farklı genlerin ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu oluştuğu düşünülür. Tedavisi ise hiperaktiviteye neden olan odağın saptanmasının ardından kişiye özel olarak yapılır. Hiperaktivite belirtilerine geçmeden önce "Hiperaktivite nedir?" sorusunu yanıtlamak gerekir.

 

Hülya Karakaş
Çocuk Gelişimci ve Aile Danışmanı