Bazı şeyler kestirilip anlamsızlaşır…

Bu hayatın beş dakikası yok, yarını yok…

Hissizleşmek, ne unutabilmektir nede alışmak ikisinin arasında boğulmakmış…

Kalbimi sevemezsin sen beni sevmeyi kaybettin,

Hani demiştim başka kadını sevmek seni adam etmiş, umarım çok güzel sevilirsin seversin güzel adam çünkü bazı sevgiler emek ister en çokta sadakat ister. Şimdi kaçmak için çabalama aslan gibi sev o zaman hayat sana umut etmeyi öğretir.

Bazı vedalar erdemleştirir insanları…

Senin benden gitmen veda değildi. Hainlikti, zorla gözlerime denk gelip sonra bu senin kefaretin diyerek gitmekte sana yakışırdı. Sen artık benim pencere kenarımda olmayan çiçeklerimsin…

Sakın şiirleri okumaya devam etme hadi eyvallah güzel adamım.

Kimler artık pencere kenarına çiçek koyabiliyor,

Aşk yazmak yalan değil ama ben buraya yazabildiğim kadar kadın çığlıklarını bırakıyorum.

Elbette hayat devam ediyor. Şiirler yargılara cevap oluyor masumlar prangalı kadınlar çığlıklar içinde hatta geceleri yanmayan sokak lambaları belki de o yolda yürümek, saçlarını toplamak sevmek sevilmek, insanlara hayır demek, Çalışmak hatta hayallerini gerçekleştirmek bir kadın için suç ve o suçun bedeli de çığlıklarımızın kan revan içinde kalması…

Kaç kadın kaç çığlık…

Susma okumuş cahiller susma İslamiyet kadının korur Türk baş tacı yapar.