İlçemizin haftalardır gündemini meşgul eden bir problemi var. Kıyı erozyonu nedir? Kıyı erozyonu, kıyıda bulunan; kumsal, kum tepeleri ve katmanların, dalga hareketleri, gelgitler, drenaj veya sert rüzgarlar tarafından aşındırılmasıdır. Kıyı şeridinin karaya doğru çekilmesi gelgit ölçeği (mareograf), mevsim ve diğer kısa vadeli döngüsel süreçler üzerinden ölçülebilir ve tanımlanabilir.

Zamanla sahil genellikle yok olur. Daha yumuşak alanlar sert alanlardan aşınmış tortu ile doldurulur ve kaya oluşumları aşınır. Aşınma, güçlü rüzgarların, gevşek kumun ve yumuşak kayaların olduğu bölgelerde yaygın olarak görülür. Milyonlarca keskin kum tanesinin uçması kumlama etkisi yaratır.

Bu vikipedi tanımından anladığımız kadarıyla bizimki dalga hareketleri ve rüzgar aşındırması kategorisine giriyor. Bu yıllardır yok muydu diye düşünürsek evet vardı. Fakat dalgalar kumun üzerinden ilerler bir süre yola doğru yaklaşır sonra geri dönerdi. Bu en son yaşadığımız olayda dalga kumun üzerinden değil sanki altından gelmiş gibi dibini aşındıra aşındıra ilerlemiş. Dalganın en son geldiği noktalarda yüksek tepeler oluşmuş. Faleze benzeyen kum tepeleri yüksekte deniz alçakta kalmış bu aşındırma sonucu.

Peki, bunun bir çözümü var mı varsa nedir derseniz. Haftalardır yazılanları okuyorum. Bizim yetkililer dediğimiz insanlar yetkilileri göreve çağırıyor. Kaymakamlık, Büyükşehir Belediyesi ve Karasu Belediyesi anladığımız kadarıyla yetkili değil. Oraya gidip basın üzerinden çağrıda bulunduklarına göre devletin başka kurumları bu konuyla ilgilenmesi gerekiyor. Bu kurumlar hangileri? Turizm Bakanlığı mı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı mı, Denizcilik Genel Müdürlüğü mü, Üniversiteler mi kim yahu?

Bu işin çözümü nedir? Limanın kaldırılması mı? Limanın taşınması mı? Dalgakıranların boyutlarını değiştirme ve sayısını arttırmak mı? En son çare yolun önüne büyük taşlar döküp Karasu sahilinin yok olmasını izlemek mi? Kimse çıkıp somut şeyler söylemiyor. Çünkü Karasu’ya gelip “yerinde inceleme yapan” siyasiler ya esnaf ya iş insanı ya serbest meslek takılan genelde bu konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar. Merak da ediyorum aslında gelip ne inceliyorlar. Muhtemelen “vay be deniz ne kadar gelmiş böyle”, “Karasu’ya yazık olacak”, “yakında yola kadar gelir bu” gibi UZMAN yorumları yapıp basına demeç veriyorlar.

Peki arkadaş gerçekten bu konunun uzmanları Karasu’ya neden davet edilip danışılmıyor. Benzer sorunları yaşayan Karadeniz kıyılarında yer alan başka belediyeler ile fikir alışverişinde bulunulmuyor. Sakarya Üniversitesi veya herhangi bir üniversiteden yardım istenmiyor.

Değerli hemşehrilerim Karasu sahilinin yok olmasını mı izleyeceğiz herhangi bir önlem alacak mıyız?