20. yüzyıla kadar Kocaeli Mutasarrıflığına bağlı büyük bir kaza olan Karasu, 20. yüzyılın başından itibaren küçülerek önce Kandıra, sonrasında Adapazarı'na bağlı nahiye olmuş, 1933 yılında yeniden kaza statüsüne kavuşmasına rağmen yerli halkın büyük kısmının terk ettiği fakir bir yerleşim haline gelmiştir.

1933 yılında ilçe olmasına rağmen yurdun büyük bölümü gibi fakirliğe teslim olan Karasu, 28 Kasım 1937 tarihinde Son Posta Gazetesi’ne konu olmuştur. “Karasulular Yol ve Muhacir İstiyorlar” başlığı ile sunulan makalede kısaca şu ifadelere yer verilmektedir:

“Karasu, Türkiye’nin Mısır’ıdır. Nil Nehri denize dökülürken yaptığı delta ile nasıl ki feyz ve bereket kaynağı oluyorsa, Sakarya Nehri de Karasu Deltası’nı oluşturmuş, burayı bereket yuvası haline getirmiştir. Fakat Karasu’nun “Yol” problemi büyüktür. Fakirlik nedeniyle yerli halkı başka şehirlere göç ettiği için Karasu’da yeterli nüfus bulunmamakta ve sefalete yol açmaktadır. Fevkalade münbit ve havası daima ratıp olmakla birlikte kuraklık nedir bilmeyen bu topraklarda ağaçsız bir karış yer bulunmamaktadır. Şimdiye kadar odunculukla geçinen halk artık bunu da yapamamaktadır. Bu mıntıkada kuraklıktan korkmaya gerek yoktur. Toprakları o kadar verimlidir ki gübreye dahi gerek yoktur. Fındık başta olmak üzere her türlü meyve, sebze, elyaflı pamuk, patates, susam, mısır, fasulye ve soğan yetişebilmektedir. Burada Giresun’dan daha fazla fındık çıkarmak mümkün iken bu faydalı ziraatı merak edenler pek azdır. Kaza, deniz kenarında olmasına rağmen ne denizden ne karadan yol malik değildir.”

Karasu Belediye Başkanı Mustafa Karasu şu ifadeleri kullanmıştır: “Devlet Denizyolları kazamıza vapur uğratmamaktadır. Karadan istasyon Adapazarı’dır. Adapazarı ile Karasu arasındaki topraklar bütün kış ve yaz bataklık haline gelmektedir. Araba ile gitmeyi bırakın yaya yürümek bile imkânsızdır. Karasu’ya aylarca ulaşım sağlanamıyor. Sakarya Nehri üzerinde Adapazarı’ndan sonra hiç köprü yoktur. Karasu ve Adapazarı arasında yapılan bütün nakliyat nehirden bot denilen sallarla yapılmaktadır.” ifadelerini kullanmıştır.

1937 senesi başında Adapazarı Hendek arasındaki köprü yıkılarak yerine beton köprü yapılmıştır. Buradan sökülen ahşap parçalar Sakarya Nehri vasıtasıyla Karasu’ya nakledilerek burada ahşap bir köprü yapımına başlanmıştır. Karasu halkı dört gözle bu köprünün tamamlanmasını beklemektedir.

Bu belgeyi benimle paylaşan Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Dr. Resul Narin’e teşekkür ediyorum.

Devamı haftaya…