Türkmenler; İncirli, Karasu, Kuyumculu, Kocaali gibi sahil hattına yerleşirken Rumlar; Kurudere, Kirazlı gibi yüksek kesimlere yerleşmişlerdir…

Roma İmparatorluğu zamanında Kerasse adıyla Sakarya Nehri ile Melen Irmağı arasında kurulan Karasu Kazası, Osmanlı Devleti zamanında yükselen grafiğini sürekli olarak artırmış, 1600’lü yıllardan itibaren kaza statüsüne, 1871’den itibaren nahiye, 1933’den itibaren ise ilçe olarak teşekkül etmiş ve özellikle 2000’li yıllardan sonra Türkiye çapında bir merkez olma yoluna koyulmuştur. 1987’ye kadar idari olarak Karasu’ya bağlı kalan Kocaali ise, bu tarihten itibaren Sakarya İline bağlı bir ilçe olarak teşekkül etmiştir.

1200’lü yıllarda gerçekleşen Moğol İstilası, Anadolu’daki Oğuz (Türkmen) Aşiretlerini batıya doğru itmiş, Kayılar başta olmak üzere Türkmenler Batı Anadolu’ya göçmüş, 1250’lerden itibaren ise Sakarya Nehri civarında konuşlanmaya başlamışlardır. Karasu-Kocaali bölgesi de yine bu dönemde Türkmen göçlerine maruz kalmıştır.

Karasu ve Kocaali bölgesi, 1304 tarihinde Osman ve Orhan Gazi’nin Alpleri tarafından Akyazı-Hendek bölgesi dahilinde fethedilmiş, bundan birkaç ay sonra Kastamonu beyi Çobanoğlu Yavlak Arslan’ın oğlu Emir Koca Ali (Ali Amourios) tarafından denizden kuşatılmış ve bölge yağmalanmıştır. Orhan Gazi’nin tepki göstermesi üzerine zengin Karasu Türkmen ve Rumlarını yağmalamaktan vazgeçen Emir Koca Ali, bugünkü Kocaali arazisinde bir miktar toprak alarak Ereğli ve Akçeşehir’deki Bizans kolonilerine yönelmiştir.

Türkmenler bu bölgeye göçtükten sonra Rumlarla birlikte yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Türkmenler genelde İncirli, Karasu, Kuyumculu, Kocaali, Melen gibi sahil kesiminde yerleşimler kurarken Rumlar; Kurudere, Yassıgeçit, Kirazlı, Kestanepınarı, Yalpankaya gibi bölgelerde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Rumlar; tarım, ticaret ve madencilikle uğraşırken Türkmenler; devletin ihtiyaç duyduğu odun ve kerestenin merkeze sağlıklı şekilde intikali için görevlendirilmişler; tarım, hayvancılık ve balıkçılık ile geçimlerini sürdürmüşlerdir.

Türkmenler ve Rumlar kültürel olarak birbirlerini etkilemişlerdir. Bu etkileşim ticaretten tarıma, mimariden yemeklere kadar hemen her alanda etkili olmuştur. Zaman içerisinde Karasu’nun yerlilerine Türk manasına gelen Manav şeklinde hitap edilmiştir. Karasu’daki en eski Türkmen aileleri Sinan, Sinanoğlu, Feyzullahoğlu, Akbaltaoğlu, İmamoğlu, Kavukoğlu, Çalıkoğlu, Karadayıoğlu, Abdioğlu ve Hacı Yusufoğlu aileleridir.