Tarihi ve kültürel mirasımızın önemli unsurlarından biri olan ve binlerce yıllık yaşanmışlıkların sonucunda oluşan yer adları, yaklaşık 200 yıldan beri modernleştiğini zanneden istilacı ve yağmacı zihniyetlere teslim olmuş durumdadır. Yer adları, kadim bir hafızayı barındırır. Yer ve mekan adlarını değiştirmek, kendisinden başka kimseye saygı duymayan, yaşam hakkı tanımayan modern insanın vahşetini göstermektedir. Bu meseleyi daha sonraki makalelerimizde ayrıntısıyla ele alacağız. Şimdi, Karasu’da modern insanın hışmına uğramış yer ve mekan adlarına göz atalım:

Karasu’nun merkezi İncilli’de (İncirli) bulunan ve halk arasında Karasu Merkez Camii diye tabir edilen caminin gerçek adı Karasu Merkez Çarşılı Camii’dir. Caminin tam adına riayet edilmesi son derece önemlidir. Acı tablolardan biri de Çarşılı Camii’nin hemen bitişiğinde konumlanan ve kimsenin adını dahi bilmediği 225 yıllık Silahşor Hacı Abdi Bey Camii’dir. Yeniçeri Ocağı’nın Silahşoran-ı Hassa bölüğünden yani padişahın yakın koruma ve muhafız ekibinden Karasu Ayanı Silahşor Hacı Abdi Bey tarafından 1796 tarihinde inşa edilen cami; iki katlı, ahşap tavanlı, tek şerefeli, tek minareli, dikdörtgen yapıdadır. Tamamı taş yapıdan oluşan caminin kubbesi, 1894 depreminde yıkılmış ve tadilata alınarak kiremit çatıyla kapatılmıştır. Cumhuriyet döneminde iki kere restorasyon geçirerek günümüze ulaşması sağlanmıştır.

Caminin kitabesi, Mimari Mezartaşı ve Kitabeleriyle Sakarya adlı kitabın saha çalışmaları esnasında tarafımdan keşfedildi. Altın yaldızlı mermer kitabe siyaha boyanmış haldeydi. Caminin tarihinden herkes bihaberdi. Hatta Çarşılı Camii’nin inşasına başlanmadan önce yıkılmaya bile çalışılmıştı. Hacı Abdi Bey’in aile kabristanlığı bu caminin bahçesindeydi. Çarşılı Camii, mezarlığın üzerine inşa edilince tarihi mezar taşları önce Aziziye’deki eski hastane mekanına taşındı. Oraya da hastane yapılmasına karar verilince bu kez Merkez Mezarlığına nakledildi. Çarşılı Camii’nin önündeki caddenin adı ise Hacı Abdi Bey Caddesi idi. Ancak, vahşi modern insan onu da tarihi bağlarından kopardı ve alakasız bir şekilde Mevlana Caddesi’ne dönüştürdü..

.

Kitabenin günümüz Türkçesiyle okunuşu:

Yüzbinlerce hamd ve şükür O uyumayana olsun.

Hem de sevgili Mustafa’sına selam ve dua ile...

“Yarışın” emriyle her mümini memur edip,

Yüce Allah’ın rızasını kazanmayla dertlendirmiş.

Hakk’ın emrine uymuş hemen içtenlikle

Allah kudretiyle onu amacına kavuşturmuş.

Hatıra gelince sudaki kabarcık gibi olmuş cami binası,

Kabe’de dergaha yüz sürerek dua etmiş

Hayırlar ve iyilikler sahibi Hacı

Hasan Ağa oğlu Abdi Bey.

Temmuz 1796.