Genel başkanların gelmesini hem kendi parti taraftarları hem de rakip parti taraftarları merakla bekler. (Taraftar diyorum çünkü ülkemizde parti ve lider fanatizmi var). Bir taraf gövde gösterisi yapmak için bir taraf da karşı tarafı eleştirebilmek için gözünü tez vakit meydandaki veya salondaki kalabalığa çevirir.

Peki meydan ve salonlardaki kalabalık seçim sonucunu belirler mi? Seçimin Haziran 2023 tarihinde olacağını düşünürsek, hiç erkene alınma ihtimalini hesaba katmayalım, 8-9 ay arası bir süreç var demektir. Kalabalıklar elbette tansiyonu ölçmede önemli unsurlardır. Basın hayatımda olduğumdan beri her seçim döneminde farklı parti adaylarının basın sorumluluklarını yaptım. İşimiz bu. Seçim yaklaştıkça haftalar, günler kaldıkça “Evet, meydan ve salonlar seçim sonucunu belirler” diyebilirim. Fakat daha neredeyse bir çocuk dünyaya getirecek kadar süre var, bu sürede dünyaya neler getirilir neler…

Eski meydan ve salonlar ile bugünkü meydan ve salonları kıyaslarsanız yine bir tansiyon ölçmüş oluruz. Ama güncel ve anlık… Yani her an değişebilir bu tansiyon. Klasik bir söz var ya hani: “Bugün seçim olsa, bu hafta sonu seçim olsa…” Eğer olsa, gündem ve süreç emin olun şu anki gibi olmaz. Yani yine yanıltıcı bir ölçü birimi olur bugünkü kalabalıklar.

Yeni kurulan parti liderlerini saymazsak (son seçimde vekil alanları sayalım) Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın gelişine yakın zaman zarfında tüm il ve ilçe halkımız şahit oldu. Akşener’in Karasu’daki esnaf ziyaretini ciddi anlamda olumlu bulan da oldu, “Taşıma topluluk” diyen de oldu. Kılıçdaroğlu’nun küçük bir salonda toplantı yaptığını, büyük salonu dolduramayacağını iddia eden de oldu, Çark Caddesi’ndeki ilgi ve alakayı seçim sonucu olarak gören de. Son olarak da Erdoğan’ın Demokrasi Meydanı’ndaki kalabalığı coşku seli gören de oldu, seçimi kaybettiği yönde belirleyici olacağını savunanlar da…

Seçim sonucunu bugünkü kalabalıklar şahsi görüşümce ASLA BELİRLEYEMEZ. Her vatandaş, her gazeteci vekil tahmini yaptı. Gazetecinin, basın mensubunun işidir öngörüde bulunmak. Kimi aklıyla kimi gönlüyle tahmin yapar. Fakat şu aşağıda sayacağım unsurların seçim sonucunu belirlemede etkin rol oynayacağı da kesin, en azından meydan ve salonlardaki kalabalıklardan daha etkin olacak.

Son seçimin üzerinden yaklaşık 51 ay geçti. Bu sürede çok şeyler değişti. Özellikle ekonomik olarak. Süleyman Demirel’in “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözüne istinaden ekonomik etkiler iktidara büyük eksi yazacaktır, devamında artı yazacak etkileri de sayalım elbette…

İlk defa oy kullanacak Z kuşağının tercihi hangi aday olacak? Bir önceki seçime göre ilk kez oy kullanacak seçmen sayısı değişimi nasıl?

Değişken kitle olan 18-35 yaş arasındaki seçmen sayısı, toplam seçmen sayısına göre nasıl bir orana sahip?

Gençlerin, ailelerinin üzerindeki oy tercihine yönelik etkisi var mı? Yoksa aileler mi gençlerin oy tercihini etkileyecek?

Sakarya için baz alırsak, konut fiyatları ve kira fiyatları ile çiftçi, esnaf ve üretici sanayicinin maliyet giderleri ile kazanç oranı seçimi nasıl etkileyecek?

Sabit gelirli vatandaşın satın alma gücündeki değişiklik, market ve pazardaki alım gücü, oy tercihini nasıl etkileyecek?

Araç sahiplerinin, MTV ödeyenlerin, kasko ve sigorta yaptıranların oy tercihi nasıl olacak? Aracı olmayıp toplu taşıma araçlarını şehir içi veya şehirler arası kullananların tercihi nasıl olacak?

İstihdam alan ve istihdamdan yararlanamayıp işsiz olanların oyu nereye gidecek?

Su gibi harcanan ve bize ait olmayan kredi kartı, kredi gibi borçların ödenmemesiyle artan mağduriyet oy tercihini belirleyecek mi?

En önemlisi de mülteci ve sığınmacı politikasına bakış toplumda nasıl bir sonuç çıkaracak?

Gübre fiyatlarından kağıt fiyatlarına, ekmekten simide ve yarım ekmek tavuk döner fiyatına kadar küçücük unsurlar bile oy tercihine dönüşecek mi?

Yaklaşan kış ile yakılacak olan doğalgazda karşılaşılacak olan doğalgaz, elektrik faturaları vatandaşın oy tercihini nasıl belirleyecek?

Diğer taraftan Akdeniz ve Karadeniz’de doğalgaz arama çalışmalarının neticesi ve etkisi vatandaşın oy tercini olumlu etkileyecek mi?

Savunma sanayi ve silah, ağır vasıta, otomobil üretiminde atılan adımlar oy kazandıracak mı?

Seçime doğru açılacak fırsat paketleri, EYT, sicil affı, vergi affı, KYK affı, taşeronun kadro alması ve benzeri ekonomik kompres paketler ilaç olacak mı?

Parti parti vekil sayısı tahmini yapmak şu an için öngörüden öteye gitmez ama, Süleyman Demirel’in sözünün ağır basacağını düşünerek ben seçim sonucunun Cumhur İttifakı 3, Millet İttifakı 4 vekil olarak tahmin ediyorum. Bugün için….

8-9 ay sonra bu sonuç 7-0 da olabilir 0-7 de olabilir. 5-2 de olabilir 2-5 de olabilir. Vatandaşın tenceresi değişkendir. Kimisine göre beka huduttur, kimisine göre beka ekonomidir, eğitimdir, sağlıktır. Herkesin bekası ayrı bir sorundur. Herkesin tencereye konulması istediği şeyde beklentisi farklıdır. Hatta kim hangi zaafıyla ikna edilirse oyunu ona göre verir. Seçime 8-9 ay var, arkamıza yaslanalım ve olacakları izleyelim, görelim.