Zaman hızlı geçerken, bizler bazen zamanın farkına varamıyoruz, hele ki yaşadığımız sürecin getirdiği bazı zorluklar bizleri olduğundan fazla etkilemektedir. Varlığımız, benliğimiz ve hala nefes alıyorsak, yaşamımız için ne yapabiliriz?

Mindfulness yönetiminden biraz bahsetmek istiyorum. Mindfulness, en basit tabiriyle dikkatimizi tarafsız ve nazik bir şekilde yönetme becerisidir. Kontrol sizdedir ve siz bunun farkındasınızdır, araba kullanmak ve ya at binmek gibi. Amaç olduğun yerin farkına varmak ve onu yönetmektir.

‘Otomatik pilot’ modundayken hayatımızı ezbere yaşarız; dikkatsizce yemek yer, özensizce karşımızdaki kişiyi dinler gibi yaparız. Bu durum hayat kalitemizi etkiler. Mindfulness becerisi otomatik pilottan çıkma becerisidir. Böylece ezbere davranışlar azalırken, yediğimiz yemekten zevk almaya ve duyduğumuzu anlamaya başlarız.

Mindfulness amacı vücudumuz, hislerimiz, duygularımız, düşüncelerimiz ve günlük hayatımız içinde ki davranışlarımızın farkında olarak bu durumu yargılamadan nazikçe gözlemleyebilmektir.

Mindfulness’ın ne demek olduğunu anlayabilmek için ne olmadığına bakmak gerekir. Bir gevşeme tekniği değildir: Mindfulness stres seviyemizi düşürmeye yardımcı olsa da amaç dikkat geliştirmektir, gevşeme tekniği olarak uygulandığında faydası azalır. Bir olumlama tekniği değildir: Mindfulness olanı olduğu gibi görmektir, olanı olduğundan farklı göstermek ve her şey iyiymiş gibi davranmak anlamsızdır. Mindfulness hiçbir şey düşünmemek değildir: Gün içinde zihnimizden ortalama 50 bin düşünce geçer. Mindfulness, bize bu düşünceleri yargısız ve tarafsız izlemeyi hatta bulutları izler gibi berrak olmayı sağlar. Düşünceleri bir otobanda ilerleyen arabalara benzetirsek, yolu trafiğe kapamak yerine, gelip geçen arabalarla savrulmadan, olanları şeffaf olarak izlemektir. Mindfulness’ın amacı düşünceleri durdurmak yerine onları sakince izleme antrenmanı yapmaktır.

Mindfulness bedensel farkındalığı arttırarak, modern dünya ile gittikçe azalan zihin vücut bağlantısını yeniden kurmaktır, böylece vücudumuzun bizimle kurduğu sessiz iletişimi arttırmak amaçlanır. Önemli olan düşünceleri ve duyguları fark etmektir, tıpkı duman detektörünün bize yangından önce sinyal verip zaman kazandırması gibi, mindfulness becerilerimizi güçlendirmeyi ve duygu fırtınasına kapılmadan durumu yönetebilecek zamanı bulmamızda bize yardımcı olur.

Hayatı sadeleştirmek bizler için bazen çok zor olabiliyor, oysa sadeleştirmek zihnimize ve bedenimize iyi gelecektir, böylece davranışlarımızı daha net görmek mümkün olacaktır. Mindfulness becerimiz geliştikçe bize ve dünyaya faydası olmayan alışkanlıkları ve onları hatırlatan etkileri görmemiz kolaylaşır, bunları azaltıp azaltmamak ise bir seçime dönüşür.

Doğayla iç içe olmak önemlidir, doğayla ahenk içinde olmak bizlere iyi gelecektir, böylece sürekli değişen doğayla bizlerde uyum içinde değişime katılırız. Vücudumuz, duygular ve düşüncelerimiz sürekli devinim içerisindedir. Mindfulness bu değişime direnç gösteren düşünce kalıplarımızı görmeyi ve dirence karşı serbest kalmayı sunar.

Geçmiş ya da gelecek değil şimdi de yaşamalıyız. Gelecek ile ilgili planlar yapar, geçmiş ile ilgili olayları hatırlarız ve bunları şimdi ki zamanda yaparız, belki de bu tüm zamanımızı ele geçiren bir durum haline gelir. Böylece hayattan keyif alabileceğimiz şimdiki zaman aktivitelerine yeterince zaman kalmamış olur. Geçmiş ve gelecekte gezinmeyi seven zihinlerimizi şimdi ki zamana odakladığımızda daha sağlıklı bir yaşam içerisinde olacağız, bununla birlikte mutluluk seviyemiz ve hayat kalitemizde artacaktır.