Eminim ki pek çok sürücü, aşağıda bahsedeceğim konuya dair fikir sahibi değildir. Veya bunu bilmeyen sürücüler tesadüf (!) eseri Karasu’da toplandı.

 

Aslında günlük hayatta hepimizin şahit olduğu bir durum. Ama insan cahil olunca ve bilmeyince maalesef bu tablo ortaya çıkıyor sık sık.

 

Hani ana caddelerde park için ayrılmış alanlar vardır. Oraya adam gibi park ederiz, bekleme yaparız vs… Bir de o şerit ile sol şerit arasında ikinci bir şerit vardır. O şerit ne işe yarar hiç düşündünüz mü?

 

O şerit normal şartlar altında trafiğin akış şerididir. Ama cahiller bilmez!

 

O şerit, cahillere göre park şeridi veya bekleme yapma şeridi. Mesela markete girecekseniz o şeritte rahatlıkla durabilirsiniz Karasu’da!

 

Dörtlüleri yakmanız yeterlidir. Mazeretiniz geçerli olur. Kul hakkına da girmezsiniz. Vicdanı rahat bir şekilde oraya park edebilir ya da bekleme yapabilirsiniz. Çünkü cahiller bilmez ve bilmedikleri için sorumlu da olmazlar kural ihlalinden!

 

Ama bu tip cahillerin oluşturduğu trafik sıkışıklığı diğer sürücüleri rahatsız eder, bazen de çileden çıkartır. O zaman bu cahil sürücülerin sol kulaklarında bir çınlama olur. O çınlamaya tıbben değil ama sosyal açıdan çözümü mümkündür. Aracını sağ şeride park etmezsen veya o şeritte bekleme yapmazsan çınlama oluşmaz!

 

Bak cahil kardeşim; sen işini göreceksin diye ben trafikte ilerleyemiyorum. Sol kulağın çınlayınca, ben yok yere günaha da giriyorum. Karasu’ya geliyorsun, dağa değil. Senin bencilliğin kul hakkına giriyor. Hadi belki bu dakikaya kadar bilmiyordun, artık öğrendin. Ama ben bir daha tekrarlayayım:

 

Park şeridinin yanındaki o iki şerit trafiğin akış şeridi. Bekleme ve park etme şeridi değil. Değerli kolluk kuvvetlerini de bu kişileri eğitmeye, eğitemiyorsa da kanunen idari para cezasıyla cezalandırmaya davet ediyorum.

 

Bu arada cahilliğin 34’ü, 54’ü, 41’i olmaz. Cahil her yerde cahildir. Ayırt etmeksizin cahilleri uyaralım, sabırla onlara doğruyu anlatalım.