Çok büyük ölçüde enerjide dışa bağımlı olan ülkemiz bundan kısa süre önce Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin arasında çıkan anlaşmazlık sonrası gerçekleşen restleşme sonucunda iki tarafın da petrol arzını önemli ölçüde arttırması ve birbirlerinin ekonomilerini yıldırma çabalarının sonucunda 2019 yılında 64,37 dolar seviyelerinde olan brent petrol fiyatları 22 dolara kadar geriledikten sonra bildiğiniz gibi ülkemizde de akaryakıt fiyatları önemli ölçüde düşüş gösterdi.

 

Ocak ayıda 7,03 TL olan benzinin litresi yaşanan bu olayların ardından 4,95 TL seviyelerine geriledikten sonra şuanda 5,15 seviyelerinde bulunmaktadır. Ancak tüm bu yaşananların ardından ABD'nin devreye girmesi ile telekonferans yolu ile arabuluculuk yapılan liderlerin görüşmesinde 1 Mayıs gününden itibaren arttırılan petrol arzında anlaşmalı olarak yeniden düşüşe gidileceği açıklansa da hem Koronavirüs sebebiyle kısılan üretimin neredeyse iki katı kadar talebin azalmış olması hem de bu süreçte üretilen petrol stoğunun fazlaca artmış olması sebebiyle anlaşma haberleri öncesi 34 dolar civarında olan fiyatların artmak bir yana 31 dolar seviyelerinde kalmasına sebep oldu.

 

Buradan bir değerlendirme yapmak gerekirse kısa ve orta vadede tüm küresel salgın sorunun çözülüp talebin yeniden kendini katlaması beklenmediğinden ancak uzun vadede kademeli olarak artacak talebin karşılığında petrol fiyatlarının yeniden kademeli olarak yükseleceğini düşünürsek buda bu zor günlerde en azından bu yılsonuna kadar ihracat için üretebilmek amacıyla ve aklınıza gelen her alanda kullanılan her türlü enerji ihtiyacını karşılamak için çok büyük miktarlarda yurt dışından satın alınan petrol faturalarının neredeyse yarı yarıya düşeceği anlamına gelmektedir ki bu kriz günlerinde tam aradığımız durumlardan birisidir.

 

Teknolojide, enerjide ve yazılımda dışarıya bağımlı olduğumuz sürece dışarıda bizim dışımızda gerçekleşen tüm bu hadiselerden bizlerde etkilenmeye devam edeceğiz. Genellikle olumsuz olan bu gelişmeler her ne kadar bu sefer bizim lehimize olsa da ülkemize düşen liyakat esaslı oluşturulacak kadrolar dahilinde hükümete yakın 3-5 iş adamını kurtarıp vergilerini sıfırlamayı borçlarına kefil olmak yerine tüm bu alanlara yapılacak yatırımlarla hem binlerce işsiz insanımıza istihdam sağlanacak ve uzun vadede birçok sektörün faydasına yapılacak geliştirmeler ve ilerlemeler ile katma değeri çok daha yüksek olan ürünlerimizi yurt dışına satabileceğiz.

 

Umarım en kısa sürede oradan oraya sürüklenmek yerine kendi kararlarını alan ve dış durumlardan en az etkilenen bir Türkiye' de hep birlikte huzur içerisinde yaşarız. İyi haftalar…