Her sene olduğu gibi tabi ki bu sene de ramazan beslenmesinden bahsetmemek olmaz… Ramazan ayı boyunca 15 saat açlık durumu metabolizmanın yavaşlamasına neden olmaktadır. Metabolizmanın yavaşlamasıyla birlikte kişiler aynı ölçüde besin alımına devam etse bile ağırlıklarında artış görülebilmektedir. Dengeli bir beslenme planıyla ağırlığın korunması, hatta zayıflama ihtiyacı olanlarda kişiye özel bir programla ağırlık kaybı sağlanabilir. Geçen yıl olduğu gibi pandemi sebebiyle bu yıl da ramazan sofralarında ailelerimizle baş başa olacağız gibi duruyor. Diyet yapanlar veya zayıflamak isteyenler için ramazanı böyle geçirmek avantaja dönüştürülebilir.

Ramazanda en önemli konuların başında sıvı ve elektrolit kaybı gelmektedir. Oruç tutan kişiler iftar ve sahur arası günlük sıvı ihtiyaçlarını mutlaka tamamlamalıdır. İhtiyaç kişisel olarak farklılık göstermekle birlikte ortalama 2 litre su mutlaka tüketilmelidir.

Sahurda protein ağırlıklı ve hafif yiyecekler tercih edilerek tokluk süresinin daha uzun olması sağlanabilir. Çiğ badem, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar da tokluk süresini uzatmada etkilidir. Yumurta, peynir gibi kahvaltılıklar mutlaka sahur sofranızda olmalıdır. Peynirler çok tuzlu ve yağlı tercih edilmemelidir. Hamur işleri yerine tam tahıllı ekmekler tüketilmelidir. Yoğurt veya süt de protein içeriğiyle ertesi gün çok acıkmamanız için destek olacaktır. Sahur esnasında susatmaz inancıyla çok fazla çay tercih edilip su içmeye özen gösterilmemektedir. Alışkanlık olduğu için çay da tüketilebilir ancak mutlaka su içmeye özen gösterilmelidir.

Sahur biter bitmez yatmamak da hem mide sağlığı hem de ağırlık problemlerinin önüne geçmek için önemli bir noktadır. Sahur yaptıktan sonra en az yarım-1 saat yatmamak gerekir.

İftara başlarken mutlaka ilk tercihimiz su olmalıdır. Hafif bir çorba ve salata tüketimi sonrası en azından 10-15 dk ara vermek bütün gün çalışmamış mideyi zorlamamak adına iyi olacaktır.

Yemeklerin tüketim hızı da ramazan ayıyla beraber maalesef hız kazanmaktadır. Uzun süre açlığın verdiği iştahla yemekler çok az çiğnenerek hızlıca tüketilmektedir. Mide rahatsızlığı yaşamamak ve yeme süresini uzatmak adına sindirimin ağızda başladığı unutulmamalıdır!

Tatlı tüketmek olmazsa olmazınızsa tatlıyı yemekten 1-2 saat sonra, yatmaya da 1-2 saat varsa tüketebilirsiniz. Bu tatlı az şekerli, sütlü ve mümkünse ev yapımı olursa çok daha güzel olur.

Ramazanda spor yapmayı düşünenler; aç karınla gün içinde sporu tercih etmemelidir. Yemek tüketilmemesinden kaynaklı zaten düşen kan şekeri sporun etkisiyle daha da düşebilir. Ayrıca gün içinde susuz kalan vücut spordaki terleme etkisiyle daha fazla su kaybederek elektrolit ve sıvı dengesi bozulabilir. İftardan 1-2 saat sonra yapılacak yürüyüş veya spor hem sindirime yardımcı olacak hem de yavaşlayan metabolizmaların hız kazanmasına yardımcı olacaktır.

Şimdiden hayırlı Ramazanlar, sağlıklı günler…