KarasuHaberleri.com & Öncü Karasu / Nevtan Angün

Karasu, Kocaali, Kaynarca ve Ferizli bölgesinde tek özel muayene kliniğine sahip olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. İbrahim Meriç, koronavirüs salgınının çocuklar üzerindeki etkisi ve anne babaya düşen görevleri aktardı. Uzm. Dr. Meriç, öncelikle salgının hala bitmediğinin farkında olup kabullenilmesi gerektiğini belirtti.

“Sadece sosyal mesafeye uymanın, hastalığın yayılmasını ve hastalığa bağlı ölümlerin; okulların kapatılmasından çok daha etkili olduğu açıkça görülüyor” diyen Uzm. Dr. İbrahim Meriç, “Bilimin ışığında, gerçek bilim adamlarına güvenerek, yeni normalimize döneceğiz. Bu nedenle de çocuklarımıza gerekli eğitimleri vererek onları okullara göndermeliyiz” dedi.

Çocukların, söylenenlerden çok yapılanları taklit ettiğini vurgulayan Uzm. Dr. Meriç, “Bu nedenle doğruyu gösterip, örnek olacaklar anne ve babalardır. El yıkamanın, sosyal mesafenin ve maske kullanımının önemi asla küçümsenmemeli. Çocuklar, korkutulmadan doğru bilgilerle aydınlatılmalı, kendilerini ve çevrelerini korumaları sağlanmalı” şeklinde konuştu.

Çocukların okul ve ödevleri konusunda bir düzen oluşturularak onlara evde daha fazla destek olunması gerektiğini de ifade eden Meriç, “Bu yöntem, çocuklarınız kendilerini huzursuz hissettiklerinde ve odaklanmakta güçlük çektiklerinde onlara yardımcı olacak” sözlerine yer verdi.

“Bilgi edinmek için çocukların öğretmeni veya okulu ile iletişime geçilebileceğini de söyleyen Uzm. Dr. Meriç, “Çocuklar, salgın sonucunda bir aile ferdini kaybetmişse, üzüntü veya normalden fazla kaygı duyuyor olabilir. Böyle bir durumda, çocuğun öğretmenine veya okuluna bilgi verilmesi ihmal edilmemeli” ifadelerini kullandı.

“Çocuklar, devam eden krizin oluşturduğu stresle farklı bir şekilde baş etmeye çalışıyor olabilir” diyen Meriç, “O nedenle destekleyici ve koruyucu bir ortam oluşturmalı, sorularına ve duygularını ifade ediş şekillerine olumlu cevaplar verilmeli. Çocuklara destek olunmalı, böyle zamanlarda endişe ve kaygı hissetmelerinin normal olduğu onlara söylenmeli. Alıştıkları düzeni korumaları için çocuklara destek olunmalı ve yemek yapma, ailece kitap okuma, oyun oynama gibi günlük faaliyetleri eğlenceli hale getirmeye çalışılmalı” dedi.