-

CHP İlçe Başkanı Aykut Süt’ün yaptığı açıklamaya cevap olarak bir basın açıklaması yayımlayan Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı, açıklamasına “Ahlak nedir” diyerek ve bir tanım yaparak başladı. Sarı, sözlerinin başında, “Ahlak Arapça ‘hulk’ yani huy kelimesinin çoğulu olup huylar, seciyeler anlamına gelir. İngilizcede moral, morality bu anlamda kullanılır ve ahlak bilimine ethics, etik denir” ifadelerini kullandı.

“Yanlış ve doğrular hakkındaki bu tip kavram ve inançlar çoğunlukla bir kültür veya grup tarafından genelleştirilir ve kanunlaştırılır, buna göre de kültür veya grubun üyelerinin davranışları düzenlenmeye çalışılır” diyen Başkan Sarı, “Bu tür bir kanunlaşmanın uygunluğu da ahlak olarak anılabilir ve gurup, kişi varlığının devamının bu ilke ve kanunların uygunluğu, uygulanması üzere olduğunu belirtebilir” sözleriyle açıklamasını sürdürdü ve basın açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

KENDİLERİNDE YOKMUŞ GİBİ DAVRANIYOR

“Bu tanımlamaya baktığımızda; bir takım kişi, kişiler veya grubun zihin dünyası, ahlak yapısı topluma; kendisinde olmayan ama toplumca kabul görüp onaylanan vasıfları varmış gibi gösterme meziyet ve kıvraklığı, riyakarlık, aldatma, topluma tepeden bakma, kibir, çok bilmişcilik, putlaştırdıkları değerler üzerinden üst kimlik kazanma gayretiyle toplum mühendisliği, çalma, çırpma, hukuksuzluk ve her türlü melanet kendilerinde görüldüğü halde yokmuş gibi davranış profesyonelliği ile bunları en ufak yüz kızarıklığı göstermeden siyasi rakiplerine iftirayla yapıştırma mahareti gösteren bir ahlak anlayışının da olduğunu gözlemlememiz ebetteki mümkündür. Zira yukarıdaki geniş ahlak tanımlamasından anlaşılacağı üzere gurubun varlığının devamı bu tutum ve davranışların gösterilmesine bağlıdır.

Geçtiğimiz günlerde CHP Karasu İlçe Başkanı Aykut Süt’ün basına verdiği demeci incelediğimizde yukarıdaki ahlak tanımlamasına göre hareket ettiği, görev süresi boyunca toplumca bilinen genel geçer ahlaklı insan tanımlamasına uyamayacağı, grup baskı ve psikolojisinden kurtulamayacağı anlaşılmaktadır.

YAPILANDIRMADAN BAŞKA ÇARE YOK

Bugün temel belediyecilik hizmeti yapabilmek için yapılandırmaktan başka çaresi bulunmayan ve onu da bin bir güçlükle uygulattırdığımız hukuka aykırı çekilen ve hukuka aykırı kullanılan kredinin, bugün yapılandırma faizini diline dolayıp, arkalarına bakmadan ahlaka mugayir açıklamalar yapmaktadırlar.

Oysaki borçlanma ve ihale sürecinde teşkilatça bir tane bu işlemlere yönelik elle tutulur bir beyanları, duruşları olmadığı gibi bugün avukat olan ilçe başkanının kamu adına duruşmaları izlediğine, takip ettiğine de şahit olunmamıştır.

ŞAHİT OLMAK İSTEMEZ

Neden takip edilsin ki, takip ederse seçimden sonra ilk defa Karasu halkı adına kamu menfaatine müdahillik yaptığımızı, avukat gibi duruşmaya katılıp belediyeyi, milletin menfaatini savunduğumuzu görür, sevgili meslektaşlarının da belediye tarafından ücretlendirilip belediye aleyhine savunmalar yaptığına şahit olmak istemez, şahit olursa ayıp olur.

Sonra malum ihaleyi alan taşeron firmanın alt taşeron firması kendi müvekkilidir ve olmayan veya çalakalem işlerden dolayı hem belediyeyi hem de ihaleyi alan firmayı dava ettiğinden olmayan işlerin alacak davası mahkeme nezdinde bir tezatlık oluşturabilir değil mi?

BENİ KONUŞTURMAYIN!

Ey kendini bilmez zevat! Beni konuşturmayın. Bir şeyler söyler; yazar çizerken kime ne söylediğinize, siz ve mensubu içerisinde olduğunuz bir kısım grup üyelerinin arkalarınızda neler bıraktığınıza dikkat edin, iyi bakın.

Yine aynı fikriyata sahip bazı grup üyelerinin ise kredi kullanırken, yenilir içilirken maaşa bağlılıkları; bizim karşı durmamıza karşı ‘Hizmeti engelliyor’ propagandasına sebepken, maaşlar kesilince soluğu gazete köşelerinde ve benzeri yerlerde alıp alınan kredinin anlamadıkları faiz hesaplarını yapmalarına sebep oldu. Dere kurudu. Şimdi hepsi Karasu sevdalısı…”