Otuz yaşımı geçtim. 16 yaşımdan beri siyaseti takip ediyorum. Bizdeki kadar yalandan gündem olan konular başka ülkelerde var mı diye merak ettim, araştırdım.

Gelişmemiş ülkelerde gündem; açlık, iç savaş, gıda ve ilaç azlığı, askeri darbeler gibi.

Gelişmiş ülkelerde gündem; inovasyon, endüstri 4.00, uzay madenciliği, yapay zeka, çok uluslu şirketler, cari fazla veren ekonomiler gibi.

Sanırım sorun bizimde dahil olduğumuz "gelişmekte olan ülkeler" kategorisinde. Gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre daha düşük bir yaşam standardı, tam olarak gelişmemiş bir sanayi alt yapısı ve yine gelişmiş ülkelere kıyasla daha düşük insani gelişim endeksi mevcuttur. Bu arada kalmışlık halkla siyasiler arasındaki ilişkiyi farklı etkiliyor olabilir.

Gerçeklikten hızla uzaklaşıp bir simülasyon dünyası mı yaratıyorlar kendilerine? Baudrillard’ın kuramı geliyor aklıma sanırım bu iktidarı elinde bulunduranların çevresi böyle bir şey uyduruyorlar. Halkın sorunları her geçen zaman artarken bunlar iyiymiş gibi mi yapıyorlar?

Bu ülkede 5 litre Ayçiçek yağı olmuş 65 lira biz baş örtüsü konuşuyoruz.

Bu ülkede 100.000 liraya doğru düzgün ikinci el bile araç alamıyorsun biz beka sorunu diye bir şey konuşuyoruz.

Bu ülkede asgari ücretli açlık sınırının altında maaş alıyor biz o siyasetçi ona sözde demiş öteki ona kasetle geldin demiş bunu konuşuyoruz.

Ücretli öğretmenlik meslek olmuş, sağlık çalışanlarının canı hiç sayılmış, işsizlik %20'leri geçmiş, ülkenin cari açığı 35 milyar dolara yaklaşmış biz damat bey nerede onu bulmaya çalışıyoruz.

Merkez bankasının dolar rezervi 120 milyar dolardan -50 milyar dolara düşmüş biz Bill Gates bize çip mi takacak diye endişeleniyoruz.

1.500 lira emekli maaşına mahkûm edildiğimize hayıflanmıyoruz da WhatsApp bizim konuşmalarımızı mı dinliyora dertleniyoruz.

Doğalgaz, elektrik, su, alkol, sigara, akaryakıt, otoban ve köprü fiyatları ve bilimum vergilere iki ayda bir zam geliyor ama biz acunun axxen'ini konuşuyoruz.

Yazlık saray, kışlık saray, binlerce koruma, 8 uçak, gemicikler, devlet ihaleleri ile zenginleşen yandaşlar, sıfırlanan milyonlar, varlık fonuna devredilen devlet malları, satılan kurumlar kuruluşlar, devlet garantili ihaleler, kadın cinayetleri ama biz kış lastiği, arabaların film camları, menemen soğanlı mı olur soğansız mı oluru düşünüyoruz.

Döviz kurları uçmuş, faiz ekonomisi oluşmuş, tarım politikaları çökmüş, ithalat her geçen yıl rekor kırmaya devam ediyor biz futboldaki yabancı sayısını tartışıyoruz.

Ya gerçek gündemin farkında değiliz ya görmemezlikten geliyoruz. İki seçenek de beni korkutuyor. Sizleri de korkutmalı...