Hain terör örgütü pkk yıllardır bu ülkeye saldırılarını, ihanetleri ve kötülüklerini yapmaya devam ediyor. Ama bu hainler sadece terör örgütü değil. Bu hainler tarihimizin hatta Dünya’nın en büyük hırsızlık şebekesi. Yani hırsız terör örgütü. Ve ne yazık ki birçok insanımız bu hainlerin bazı hırsızlıklarına alet olarak meşrulaştırıyor. Bu hainler nice gencimizin hayallerini çaldılar, çocuklarımızın anne, baba, abla, ağabeylerini çaldılar, genç fidanlarımızın hayatlarını çaldılar, uyuşturucu illeti ile gençlerimizin ve ülkemizin geleceğini çaldılar, kendilerine haklı bir dayanak yaratmak için, yaptıkları hain saldırıları meşrulaştırmak için kültürümüzü çaldılar.

Ki özellikle batıda kendilerine haklı bir dayanak olsun. Tarihimizi, adetlerimizi çaldı ve sanki kendi tarihleriymiş gibi gözümüze soka soka kutladılar. En basit ve taze örneği nevruz bayramımız. Türk’ün Ergenekon’da demir dağı eritip ata yurda yeniden dönüş bayramı olan bu kutlu günü hain terör örgütü ve sempatizanları çalmaya kalkmışlar ve örgüt propagandasına çevirmişlerdir. Yıllardır aynı olay yaşanıyor. Tarihin gördüğü en büyük kültür hırsızlıklarından biri. Zaten hain terör örgütü ve sempatizanlarının bu ihaneti şaşırtmıyor. Amaçları ve gayeleri ilk günden beri aynı. Ülkemizdeki tüm terör örgütleri gibi. Canlarımızı alıp, kültürümüzü çalıp bize tarihimizi unutturmak!

Ama gençlerimizin bunlara alet olması üzüyor. Örneğin geçtiğimiz hafta sonu kısa bir habere denk geldim. Genç kızlarımızdan biri çıkmış, çoğunluğunu örgüt sempatizanlarının oluşturduğu böyle bir kutlamaya katılmış. Diyor ki ben Türk’üm, faşizme, ırkçılığa karşı birlikte olmak için buraya katıldım. İnsanın sorası geliyor hangi faşizme, hangi ırkçılığa karşı kimle birliktesin. İşte tam olarak bahsetmek istediğim bu. Özellikle büyük şehirlerdeki gençlerimizi kendi öz tarih ve kültürlerinden kopartıyorlar. Ve düşünmelerini istemiyorlar. Çünkü düşünebilen ve tarih, kültür bilinci olan bir Türk genci asıl bu grupların ırkçı, faşist, komünist ve emperyalist yuvası olduğunu bilir.

Düşünen bir nesil bize yapılan saldırıların asıl olarak hep tarih ve kültürümüz üzerinden yapıldığını ve örgütlerin ilk hedefinin bu olduğunu anlar. Tıpkı yıllar önce ordumuz üzerinden yapılan operasyonlara Ergenekon isminin verilmesi gibi. Ne yazık ki sırf bu yüzden özellikle bir neslimize Ergenekon denince aklına kahramanlık destanımız yerine tutuklu komutanlarımız ve terör kelimesi geliyor.

Nevruz denince yeniden doğuş değil de terör örgütü akla geliyor. Ergenekon da Nevruz bayramı da bizim öz ve öz tarihimiz ve kültürümüzdür. Hatta tarihimizde biz 21 Mart’ı yani Nevruz’u “istiklalin kazanıldığı” kurtuluş günü olarak kutlamışız. Hatta bugünü yeni yıl, taze yıl, yeni gün olarak adlandırmışız. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında bile Mustafa Kemal Atatürk Ankara’da kutlamalara katılmış, hatta bu kutlamalara “Ergenekon Bayramı” ismi verilmiş ve resmi geçitler yapılmış. Askeri birlikler başlarında gök sancaklar, al sancaklar olduğu halde yürümüşlerdir. Yani o kadar önemli bir gün. Çünkü yenilip yok olmanın eşiğine gelen bir milletin yeniden doğduğu gün bugün. Böyle bir tarihe ve anlama sahip bir günü çok iyi bilmeliyiz, korumalıyız ve nesillerimize doğru aktarmalıyız. Yani bizim olana sahip çıkmalıyız. Bu düşüncelerle Nevruz bayramımız kutlu, yeni yılımız sağlıklı ve bereketli olsun.