Yaşamın parçası olan rüyalar, tüm insanlık boyunca gizemini korumuş ve korumaya da devam ediyor. Bilim dünyası rüyalar ve işlevleri hakkında birçok teori sunmuştur ve sunmaya da devam ediyor.
Genel bir teoriyle; gün içinde edinilen bilgilerin değerlendirilmesinden sonra önemli ve önemsizlerin ayrılması, günlük deneyimler, korku, endişe, mutluluk gibi konularla yüzleşmenin uyku anında yapılmasıdır.

Hatırlasak da hatırlamasak da her gece rüya görüyoruz, lakin bazen bu rüyalar çok gerçekçi ve korkutucu olabiliyor. Günlük yaşantımızda tehlikeli bir durumla karşılaştığımızda bedenimiz nasıl tepki veriyorsa, bu durum rüyalar içinde aynı belirtiyi gösteriyor. Kalp atış hızı yükselirken, kan basıncı artıyor, nefes alıp verişimiz hızlanıyor ve biz aşırı uyarılmış bir bedenle uyanıyoruz.
Çocuklarda ise durum biraz daha zorlaşmaktadır. Yetişkinler gibi çocuklarda rüya görüyor lakin çocuklar yetişkinler kadar kolay rahatlayamıyor. Görülen bir kabusun ardından, kalp çarpıntısıyla uyanıp, ‘rüyaymış’ diyerek rahatlıyor ve uykuya kolayca geri dalıyoruz. Çocuklar bu durumda uyansalar da kendini güvende hissetmekte zorlanıyorlar. Bu aşamada ebeveyn desteği devreye giriyor.

Ebeveyn olarak çocuğa anlayışla yaklaşmak çok önemlidir. Rüyanın etkisine kapılan çocuğa; ‘bunlar gerçek değil, hadi uyu artık, sadece bir rüya’ gibi cümleler yerine ‘yanındayım’ mesajı vermek diğer cümlelere nazaran daha verimli olacaktır. Kötü bir rüyadan sonra çocuğa korkmasının gayet normal olduğunu, korkusunun nedenini çok iyi anladığını, kötü rüyanın geride kaldığını ve artık uyandığını, sizin çocuğun yanında olduğunuzu söyleyebilirsiniz. Böylece çocuk hem güvende hissedecek hem de korunduğunu düşünerek korkularını yenmesi daha kolay olacaktır.

Evet, çocuğunuzu dinlediniz ve çocuğunuz yanında olduğunuzu biliyor, lakin o korkutucu görüntüler gözünün önüne geliyor. Ve çocuk hala o görüntüleri anımsadığını söylüyor, ne yapacağız?
Hayal kurmanın gücünü devreye sokmak gerekiyor. Düşünmekten veya hatırlamaktan hoşlandığı bir şeyi düşünmesini ya da sevdiği bir şeyi hayal etmesini isteyebilir, böylece dikkati biraz daha dağıtmış olursunuz. Ertesi gece yatma vakti yine bir ses yükselebilir; ‘korkuyorum’. Birlikte korktuğu şeyin resmini çizebilirsiniz, örneğin korkulan bir canavar mı? Tamam, o zaman canavarın tüm detaylarını birlikte çizin, daha sonra bu resmî küçük parçalara bölerek kağıdı birlikte çöpe atın ve canavara birlikte ‘güle güle’ deyin...

Bu küçük önlemler dışında korkulu rüyalar sürekli devam ediyor ve çocuğun günlük hayatında kaygılar beliriyorsa, mutlaka çocuk ruh sağlığı uzmanından destek almanızı öneririm...