Cumhuriyetin başından beri oturtamadığımız yegâne kurumdur eğitim kurumu. Gelen iktidar değiştirir, sınav sistemi değişir, eğitim yılı değişir, kılık kıyafet değişir. 4+4+4 olur 4-4-2 olur 3-5-2 olur yani olur da olur. Amerika'nın eğitim sistemini alırız başka dönem Almanya'nın daha birçok ülkenin. Ama kesinlikle kendi eğitim sistemimizi yaratmayız. Eğitim sistemi değişir, eğitim sistemini değiştiren değişir, değiştirenler arasında bir tane bile eğitimci pedagog falan olmaz mesela ne gerek var ki. Şaka bir yana sıfırdan bizim gelenek göreneklerimize uygun, seviyemize bilgimize beklentilerimize, daha iyi bir gelecek için bilim üretebilen bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor.

Kitap okumuyoruz bu bir gerçek peki ne yapabiliriz? Devletimiz düşündü lise çağına gelmiş öğrenciler için okuma saatleri koydu. 10 sene kitap okumamış çocuğa birden okuma alışkanlığı kazandıracaklar. Kardeşim koysana şu okuma saatlerini ilkokul 1. sınıflara. Sonra her sene olacak şekilde ayarla bize ancak zorla okuma alışkanlığı kazandırılabilir. Çünkü anne-baba okumuyor, çevre okumuyor bu çocuk ancak bu şekilde bu alışkanlığı kazanabilir.

Dişlerini fırçalat mesela sınıfa komple her gün ilk dersten önce. Beden eğitimi derslerini arttır spor sağlıktır. Obeziteyle mücadele televizyonlara reklam vermekle değil ancak böyle gerçekleştirilir. Koy liselere temel marangozluk, terzilik, aşçılık gibi ileriki hayatlarında lazım olacak temel şeyleri, bir tohum ekmeyi öğrensinler.

gençler yetiştirmeye çalış şimdiki gibi ezbere dayalı olmasın her şey. Sonra " 3 İdiots" filmine böyle hayran hayran bakarsınız. Niye çünkü orada herkes filmin güzelliğine değil böyle yaratıcı eğitim olabilir mi diye bakıyor özeniyorlar. Bizde sistem mesela yaratıcılığımızı kullanabileceğimiz en iyi ders resim ama biz resim derslerinde Anıtkabir çizmekten ya da 19 Mayıs, Anneler Günü, Öğretmenler Günü vs. döngü hep aynı. Ya da Türkçe ‘de Edebiyatta zamirler, özne, yazar, eser güzel bir şey dediğimiz yok da bir de bir şiir yazdırın, makale yazdırın bir denesin, olmayan bir şey oluştursun çocuk, kısıtlamayın.

Liselere ilk yardım, yangın söndürme gibi doğal afetlere karşı eğitimler verilsin mesela bunlar çoğu dersten daha önemli. En iyi şekilde dil eğitimi verilsin ama okulların ana dili İngilizce olmasın. Liseden başlayarak yurt dışına öğrenci gönderelim 1 ay 2 ay neyse çocuklar oraları da görsün öğrensin. Yine mesela müzik derslerinde "sesi güzel olan var mı" yerine herkes istediği bir müzik aletini çalmayı öğrensin, her sene üstüne koyarak ilerlesin.

Bence eğitim denilen şey sadece matematik, fizik, Türkçe vs. olmamalı. Satranç dersleri olabilir, film izleme saatleri olabilir ve bence gene çok önemli olan yakın Türkiye Tarihi adlı bir ders olmalı. Çünkü her sene şu oluyor yontma taş devrini bilen çocuk 30 sene öncesinden bi haber. Eski Çağ, Yeni Çağ, Osmanlı, Cumhuriyet kuruluyor 1938' de de Atatürk ölüyor bizimde tarih dersimiz bitiyor. Verilen eğitim bu. Simdi çocuklara sorsan Adnan Menderes neden asıldı? Deniz Gezmiş kimdir? Darbeler niye yapıldı? Sağ-Sol çatışmaları? Kıbrıs Barış Harekâtı? Uğur Mumcu? Daha saydıkça sayarım. Şimdi ki neslin bunları bildiğini düşünüyor musunuz? Ben düşünmüyorum ancak isim olarak duymuşlardır.

Bizim bu yanlışları düzeltmemiz gerekiyor ki eğitim kurumu diğer bütün kurumları ( Sağlık Kurumu, Siyaset Kurumu, Aile Kurumu gibi ) olumlu ya da olumsuz şekilde etkiler. Bizim ülke olarak çok yönlü, donanımlı, kültürlü ve yaratıcı gençler yetiştirmemiz gerekiyor ancak bu sayede ilerleyebiliriz.