Futbol yok, basketbol yok, spor faaliyetleri askıda, Amatör maçların kaderi için her gün yeni tarih ortaya atılırken, konu kıtlığında ben de farklı bir konuyla karşınıza çıkma gereği hissettim. Yürüyüş de bir spor, ben yürüyüşün içinde kendimi konuşturdum. Eğer yürüyorsanız, siz de yürürken kendi yaşam hikayenizi bu yürüyüşün içinde seslendirebilirsiniz.

Ben sabahları yürüyorum. Nasıl yürümeyeyim ki, Göz doktoruna gidiyorum, “Nazım Abi sarı noktan var, bu nedenle yürü” diyor. Ayaklarımdaki zengin hastalığı olan Gut için doktor, “Yürü” diyor. Kalp doktoruna gidiyorum “Nazım Abi yürü” diyor. Yürü babam yürü...

Tüm hastalıkların önünü almak için doktor reçetelerinin başrollerinde yürüyüş var. Ömrünce koşan, yürüyen, top peşinden koşan, oynayanların maçlarını yöneten, yazan çizen biri olarak bisiklet tepesinden inmeyen bendeniz yürüyorum. İnsan yürürken düşünüyor. İnsan yürürken gezdiği yerlerin anıları üzerinden, geçmişinle konuşuyor. İnsan yürürken, bir başına olduğu için yürüyüş turlarının içine yaşadıklarını katıyor. İnsan yürürken “Ben buralara nerden geldim. Ben neydim, ne oldum?” diyerek duygu seline kapılıyor. İnsan yürürken ülkenin siyasal ve de ekonomik alanda geldiği noktayı kafasından sorguluyor. İnsan yürürken, yaş kemale erince sevmenin sevilmenin ne kadar önemli olduğu konusunda kendisi ile hesaplaşıyor. İnsan yürürken hem dünü, hem bu günü masaya yatırırken, geçen yılları heba ettiğini düşünüyor ve bu nedenle önünde kalan yıllara ah çekerek sarılmak istiyor.

Çünkü geride neyin kaldığı, beni nelerin beklediğini bilemiyorum. Ben yürürken, düşünürken kendimle konuşurken, seçme Türk müziği dinliyorum. Yürürken bana arkadaş olan anılarımı Türk müziği eşliğinde yüreğimde test ediyorum. Kısacası yürürken, yürüme şansım olduğu için yine de “Şükür” diyorum.

Çünkü bir gün gelecek yürüyemeyeceksiniz. Ben bu günlerde yazarken yazma koşumun içine Öncü Karasu & KarasuHaberleri.com’a da ekledim. Eee Yazmak bizim işimiz de inşallah okunuyoruzdur. Çünkü okunmak, takip edilmek bu işin içindeki damak lezzeti. Beni okuyun ve bu lezzetten mahrum bırakmayın. Sakarya’da ve Karasu’da başka Nazım Hoca yok. Ben türümün son örneğiyim.