Çevresel koşullar, anne ve babanın tutumu ve duygusal etkileşim potansiyelin kullanılabilmesini sağlar. Yeterli etkileşimi kuramamış annenin bebeği, dış dünya ile ilişkisinde pasif olur.

İlk 3 yılda anne ile yeterli duygusal ilişkiyi kurmak çocuğun zekâ gelişimini ve sosyal uyumunu olumlu yönde etkiler. Bebekle ne kadar çok ilgilenilirse ve ne kadar çok değişik ortam içinde bulunulursa, bebek o derece sosyal ortamlara alışır. Aktivite içinde olan ailede, çocuk da kendisini geliştirme yönünde istekli olur.

0-6 yaş, çocuklarda fiziksel, zihinsel, sosyal, dil ve motor gelişimi bakımından önemli değişimlerin görüldüğü bir dönemdir. Bu yaş çocuğunun becerilerinin gelişimi çevredeki uyaranların miktarı ile doğru orantılıdır; yani ne kadar fazla uyaran varsa, gelişimi o kadar hızlı olur.

Çocuklar becerilerinin gelişimi ile beraber ebeveynlerinden, çevrelerinden, arkadaşlarından gördükleri birçok davranışı tekrar eder; hafızalarına alır ve zaman zaman tekrar çıkarıp bunları kullanırlar.

Birçok alanda olduğu gibi zekânın gelişmesinde de çocuğun kendisi ile iletişime geçen tüm insanları izleme, dinleme, taklit etme ve model alma yolları etkindir. Sosyal gelişim ve paylaşımın da artmasıyla oyunlar devreye girer; çocuklar oyunlarla öğrendiklerini taklit eder; pekiştirir; yaratıcılığını geliştirir ve empati kurmayı öğrenir.

Toplumumuzda, zekâ düzeyi okul başarısı ile çok fazla ilişkilendirilmektedir. Oysa sadece akademik becerileri çok iyi olan çocuk zekidir demek yanlıştır. Akademik başarı uygun öğrenme yöntemlerinin bulunmasıyla artar. Öğrenemeyen çocuk yoktur aslında; öğrenme yolunu bilemeyen çocuk vardır. Çocuğumuzda hangi zekâ alanının daha baskın olduğunu anlayabilirsek ona uygun öğrenme metodunu ve çalışma tekniklerini de belirleyebiliriz.

Günümüzde 8 çeşit zekâ alanının olduğu kabul edilmektedir. Bunlar sözel-dilsel, mantıksal-sayısal, görsel-mekânsal, bedensel-kinestetik, işitsel-ritmik, kişilerarası-sosyal, kişisel-içsel ve doğa-varoluşçu zekâdır. Bu zekâ tiplerinin kişilerin meslek seçimlerinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak tabiki sadece zekâ tipine göre, sen bu alanda başarılı olabilirsin diyerek çocuğu meslek seçimine zorlamak doğru değildir.