Karasu’da yayın yapan Kanal Karasu’nun Panaroma isimli programına konuk olan Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Acar, Karasu Kalesi, Karasu müzesi ve atıl durumdaki tarihi mezar taşlarına yönelik açıklamalarda bulundu. Hasan Kar’ın moderatörlüğünü yaptığı programda Acar, Karasu Haberleri İmtiyaz Sahibi Nevtan Angün ile Tarihçi Oğuzhan Kır’ın sorularını yanıtladı. Acar, yayında şu açıklamalarda bulundu:

KARASU’DA MÜZE AÇILABİLİR Mİ?

“Karasu’da atıl durumda olan tarihi mezar taşlarının bir yerde toplanıp düzenlenmesi, kurul kararıyla çalışılıp her an yapılabilecek bir şey. ‘Karasu’da bir müze açılabilir mi?’ derseniz, başvuru olursa elbette olur. Devlet eliyle bir müze olma olasılığı uzak ihtimal. Bunun yanı sıra özel müze uygulaması söz konusu. Kaynarca, Karasu ve Kocaali bölgesinde örneğin denizcilikle ilgili envanterler toplanıp, özel veya tüzel kişilik olarak başvuru yapıldığında ve şartlar yerine getirildiğinde özel bir kent müzesi açılabilir.

ATIL DURUMDAKİ TARİHİ MEZAR TAŞLARI BİR YERDE SERGİLENEMEZ Mİ?

Biz, Prof.Dr. Lütfi Şeyban ile Karasu’daki mezar taşları üzerine çalıştık. Oğuzhan Kır da çalışma da yer aldı. Hangi mezar taşının hangi koordinatta bulunduğuna dair bir çalışma masamızda var. Bu taşlar, sahadan alınırken bazı sıkıntılar da oluşabiliyor. Yakın tarihli taşlar için vatandaş gelerek ‘Bizim dedemize, atamız ait’ diyebiliyor. Bu durumda işler yavaşlıyor. Bu sefer, o tür taşları, bulunduğu yerde muhafaza etmek durumunda kalıyoruz. Yoksa mirasımız olan mezar taşlarını biz de korumak istiyoruz.

KARASU KALESİ’NDE ÇALIŞMALAR NE DURUMDA?

Karasu Kalesi’nde temizleme çalışması tamamlandı ve kale alanı ortaya çıkartıldı. Sur hatları belirlendi ve bir adet sarnıçta temizlik işlemi yürütüldü. Biz, Karasu Kalesi’nin turizme kazandırılmasını istiyoruz. Bunu için de kalenin beden duvarlarının bir tespiti lazım. Yani aşağıya kadar ne kadar duvar muhafaza edilmiş. Ne kadarı tahrip olmuş. Bir sondaj açarak tespitini yaptık. Karşımıza 3,5 metrelik bir duvar boyu çıktı. Alan hesaplandığında kale içindeki dolgunun alınması için de uzun yıllar kazı yapılması gerekiyor.

Yaptığımız kazılarda bulunan kap parçalarından Karasu Kalesi’nin geçmişinin 12.yüzyıla kadar olduğunu söyleyebiliriz. Kaleyle alakalı raporumuzu tamamladık. Arkeolojik kazı yapılması gerekliliğini vurguladık. Koruma kurulu, raporumuzu değerlendirip kazı yapılmasına karar verirse ve bir inisiyatif ortak olursa çalışmalar başlar. Sonrasında restorasyon çalışmaları söz konusu olur”