Ali Keskinsoy'un "5 kişi namaz kılmayabilir!" başlıklı köşe yazısı

Muhterem cemaat; “Namaz kılmak istemiyorum Hocam ben, bir çaresi yok mu?” diye soran olursa, çaresi var?

1- Çocuk durursunuz, henüz size namaz farz olmamıştır. Tamam çocuksan çaresi var.

2- Aklını yitirmişsin, delisin yani. Allahuteala diyor ki, “Akıl nimeti sende yok, dolayısıyla sen namazla ibadette mükellef değilsin.”

3- Ölü olursun, ölü olan birisine de namaz farz değil.

4- Müslüman değilsindir.

Müslüman olmayana ne farzdır? İman etmek farzdır. Dolayısıyla kafirsindir, namazla mükellef olmayabilirsin.

Allah muhafaza eylesin veya komadasın, baygınsındır, yoğun bakımdasındır. Bundan dolayı namaz farz olmaz.

Ama bunun haricinde; “Hocam ben çok halsizim, ayakta duramıyorum.” Oturarak kılacaksın! “Hocam oturamıyorum belim tutmuyor” o zaman yatarak kılacaksın. “Yatıyorum ama kafamı bile hareket ettiremiyorum” diyorsan, Hanefi mezhebinde kafa hareketi yoksa, göz ile kılmak şart değildir, ama kılınırsa güzeldir, diğer alimlerimiz çünkü gözle de kılınabilir diyorlar.

Bu seviyeye geldin, yani kafa hiç hareket etmiyorsa kılmayabilirsin.

“Hocam benim kafa hareket ediyor ama abdest alamıyorum.” Eee teyemmüm yap! “Teyemmüm de alamıyorum.”

Kitaplarımızda şu anlatılıyor biliyor musunuz?

Mesela bir adamın elleri yok, kolları kesilmiş, bu adam abdest alamıyor zaten su tutamıyor vesaire veyahut ayakları da yok. Ne yapacak bu adam? Yüzünü duvara sürecek teyemmüm edecek.

Hatta diyor ki; diyelim yüzünde yara var adamın, o zaman abdestsiz kılacak ama yine de kılacak… Yine kılacak yine kılacak. Namazdan kurtuluş yok muhteremler.

Ama dinimiz kolay Elhamdülillah, neye gücümüz yetiyorsa onu bize telkin ediyor.

Amenerresulünün ikinci ayetinde mealen şöyle buyuruyor: “Allah herkese sadece gücünün yettiği kadar mükellefiyet yükler, Allah çok merhametlidir, Kulum! Ne olursa olsun bu namazı ayakta kılacaksın, yok neye gücümüz yetiyorsa o kadarıyla, Elhamdülillah bu Rabbimizin rahmetindendir.”

Allahuteala bize şunu diyemez miydi? “Kulum sana mal mülk verdim, onu veren benim yarısını fakirlere dağıtacaksın” diyemez miydi? Derdi…

Ne kadarını dağıt demiş 1/40’ini, onun da bir sürü şartları var. Şu kadar meblağ olacak, üzerinden bir sene geçmiş olacak vesaire… “Hacca her sene geleceksin, benim evimdir oraya hac edeceksin” diyebilir miydi? Derdi… Mülk onun istediği kanunu koyar. Ama ne yaptı Allahuteala? Kolaylık yaptı, “Kulum ömürde bir defa geldin mi yeter.” Hacdan bahsediyorum gibi. Onun için Rabbimizin rahmetine sığınalım, Mevla’mız bize karşı son derece merhametlidir, yeter ki o rahmetten istifade etmeye gayret edelim…