Bu seçimde oldu oldu, yoksa bir daha olmaz

2023 genel seçimleri, Karasu ve Kocaali için farklı bir boyut kazandı. Sakarya’nın kuzey bölgesi için başlayan milletvekili beklentisi Kaynarca, Ferizli ve Söğütlü’ye de sirayet etti. Önce Karasu’da, sonra Ferizli’de son olarak da Kaynarca’da gerçekleşen toplantı ile beş ilçenin sivil toplum kuruluşu (STK) başkanları ve yönetim üyeleri ortak sesi bir kez daha yükseldi: Kuzeyden vekil istiyoruz!

Peki çok mu önemli kuzeyden vekil çıkarmak? Cevabı kısa ve net verelim: Evet çok önemli. Kaynarca’daki toplantıda ilçenin esnaf odası başkanı Kadir Yazgan güzel bir noktaya değindi. Kuzeyden çıkacak bir vekil Karasu, Kocaali, Kaynarca başta olmak üzere kuzey sınırlarına giren Ferizli ve Söğütlü ile bu ilçelerden merkeze giden toplamda 300 bin vatandaşı temsil edecek.

Mevcut adaylar kim? Meclisteki koltuk sayısına göre yazalım, kırgınlık olmasın. AK Parti’den Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar aday adaylığı hazırlığında ve FİSKOBİRLİK Genel Başkanı Lütfi Bayraktar aday adaylığını açıklayan ilk isim oldu. CHP’den Hüseyin Avni Şahin, “Ben de varım” mesajını verdi. MHP’den Tolgahan Öksüz bekleniyor. İYİ Parti’den Selçuk Kılıçaslan, “İl kongresinde aday değilim” dedi ve aday adaylığını açıklamasa da “Adayım” demiş oldu. DEVA Partisi’nden de mevcut ilçe başkanı Abdullah Çatalbaş, ilk iki sıra beklentisiyle yola çıktı. Başka isimler de var ama zamanı gelince tahtaya yazılacak.

Sakarya’nın nüfusunun 1 milyon olduğunu hatırlarsak kuzey vekili, Sakarya’nın üçte birinin temsilcisi olacak ki büyük bir sayı ve büyük bir lobi demektir. Karasu ve Kocaali’de başlayan vekil hareketinin, iktidarın genel başkan yardımcılığını biraz huzursuz ettiğini geçen hafta söylemiştim. Şu an Ankara’da Sakarya’daki kuzey hareketi konuşuluyor.

Bu kararlılığı Ankara’ya bu seçim arefesinde duyurduk duyurduk. Bu seçimde oldu oldu, yoksa bir daha olmaz. Kuzeyin bu hareketi bir taarruzdur. Elbette karşımızda düşman yok. Ama Sakarya’nın güneyi ve merkezinden kuzeye çıkmadan henüz, Adapazarı’nın Kömürlük mevkiini gelmeden “Kuzey” denilen bölge başlar ve bu bölge üvey evlat bölgesidir. Yıllardır böyle. Bu düşünceye karşı yapılan mevcut taarruz etkili olursa ne ala, olmazsa daha da bu harekatın esamesi okunamaz kuzeyde. Tren kaçmadan beş ilçe aday baskısını yapacak. İktidar ve muhalefet de sıralamada kuzey faktörünü bir düşünecek.

ASGARİ ARTMADAN, FİYATLAR ARTTI

Artan asgari ücret, daha vatandaşın cebine girmeden, cebindeki para çıkmaya başladı bile. İlk atak marketlerden geldi. İkinci atağı da devlet eliyle EPDK yaptı ve doğalgaz başvuru, bağlantı ücretlerinde astronomik bir artışa gidildi. Sıradakiler de gelecektir.

Vatandaş açısından bakınca durum vahim. İşveren açısından bakınca şöyle bir handikap var. Bir sonraki ay verilecek maaşların artışını hiçbir işveren cebinden karşılayamaz. Bunu ürünlere ve hizmete yansıtmak zorunda. Bu sürpriz bir durum değil. İlk günden beri hep deniliyor ve belli bir durum.

Aradaki farkı ödeyebilmek için şimdiden ürün ve hizmetlere hem özel sektör hem devlet yapmak zorunda. Beraberinde sanayi doğalgazı ve elektriğine de zam gelecek. Hatta ev elektriği ve doğalgazına da Şubat gibi zam yapılır. Nakliyenin bel kemiği mazot ile benzin ve LPG de nasibini alır. Kısacası tuvalet kağıdından arabaya kadar her ürün zamlanacak.

Kısırdöngüde vatandaş kazançlı çıkmayacak. Asgari ücrete yapılan her zam, vatandaşa yeni zamlar olarak geri dönecek. Bu özel sektörün fırsatçılığı değil. Öyle olsa EPDK’nınki de mi fırsatçılık oluyor. Bu, zaruri bir artış. Asgari ücrete yapılan zam, paranın niceliğini yani miktarını arttırmaktır. Hiçbir işe yaramaz. Paranın niteliği yani alım gücü artmalı. Asgariyi 30 bin de yapsan, ekmeği 500 liraya alırsın. Kısacası ekonomi politikası başarısızsa maaşlar da piyasa da artar. Bunu artık görün istedim. Ne dünya ile ne de dış minnaklarla ilgili bir durum yok ortada. ABD ve Avrupa’daki son bilmem kaç yüzyılın en yüksek enflasyonu denilen ama hiç dile getirilmeyen oranlara bir bakın yüzde kaçmış? Bizde yüzde kaç? Hayırlı alışverişler…