Güneş bizim

Bu sefer ne bir aşk ne de bir şiir… kelimelerin hepsi tamamen gerçek kara yuvarlağın kendisi olacak. İnsanlar hatta okumuş cahillerin kulak kapattığı, belki geçici olarak kör oldukları evet kaba tabir ile kör, hani hep demişimdir kaç telsiz sesine giden kan revan çığlıklar evet sorum bu okuyan herkese sorum bu…

Sen sus, o sussun hatta ben susayım şiirler yazmayayım, çalışmayayım arkadaşlarım olmasın hatta prangalı olmayım.

Duymak zor değil, görmek zor değil…

Hayatta yanmayan sokak lambaları şerefine, okumuş cahillere sesi kısılan telsiz sesleri hatta çığlıklara koşmayan aynasızlar bunlar terazinin ağır basan yanı…

Yanan ağaçlar, duyulmayan masumlar, kaybolan çocuklar hepsi kara karganın gözünde kanlı bedenler.

Şarkılar, yazılanlar hatta çizilenler hepsi kara yuvarlağın oyunu ta ki ilahi adalete kadar…

Kızlar kaybetmeyin savaşın hatta ayaklarınızı çıkarın koşun ayaklarınız taşlara batsın ki acıya alışın gülümsemenin esaret olmadığı unutmayın.

Savaşın hayat güzel olsun bu güneş bizim yarınlar bizim geceler bizim...