Son dönemde farklı şehirlerde “Tarımsal ve hayvansal üretim yapan köylülere şehir merkezlerinde köylü pazarı inşa edildi” başlıklı haberleri gördükçe, insanın içi ister istemez burkuluyor. Çünkü Karasu; köyleriyle, mahalleleriyle, toprağıyla ve üretme kültürüyle aslında zengin bir ilçe. Ancak bu zenginlik, ne yazık ki yeterince değerlendirilmiş değil.
Karasulu köylülerin ortak bir talebi var. Ürettikleri doğal ve organik ürünleri, aracı olmadan, doğrudan halkla buluşturabilecekleri bir alanları olmasını istiyor. Adı ister “Organik Pazar” olsun, ister “Doğal Köy Pazarı”… İsimden çok, bu pazarın ruhu önemlidir. Üreticinin emeğinin karşılığını aldığı, tüketicinin de güvenilir ürüne ulaştığı bir sistem.
Aslında bu talep, sanıldığı kadar büyük ve maliyetli bir proje değil. Karasu Belediyesi’nin küçük ama vizyoner bir dokunuşuyla hayata geçirilebilecek bir çalışma. Yapılması gereken tek şey; üreticinin ürününü tüketiciyle buluşturabileceği uygun bir alan tahsis etmek ve bu alanı düzenli, denetimli ve sürdürülebilir hâle getirmek.
Çiftçiye ve üretime destek çalışmaları kapsamında ele alınacak bir köylü pazarı, Karasu’da uzun yıllardır hissedilen büyük bir eksikliği giderebilir. Düşünün; Karasulu köylü, kendi yetiştirdiği organik sebzeyi, meyveyi, sütü, yumurtayı, fidesini doğrudan vatandaşla buluşturabiliyor. Hem üretici kazanıyor hem tüketici.
Bu pazar yalnızca köylüler için değil, ev hanımları için de önemli bir fırsat sunacaktır. Türk kadınının üretkenliği ve mahareti herkesçe bilinir. El emeği göz nuru oya, yazma, örgü, dantel gibi ürünler; böyle bir pazarda doğrudan alıcıyla buluşabilir. Bu da aile ekonomisine katkı sağlarken, üretmenin ve emeğin değerini artırır.
Günümüzde “Sosyal Belediyecilik” kavramı, neredeyse her belediyenin dilindedir. Ancak önemli olan, bu anlayışın sadece söylemde kalmamasıdır. Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde bu doğrultuda somut adımlar atılıyor.
Kendi ürettiğimizi dışarıdan almak zorunda değiliz
Karasu’da bir köylü pazarı artık bir tercih değil, zorunluluk hâline gelmiştir. Kendi köylerimizde, kendi insanımızın emeğiyle üretilen ürünleri dışarıdan temin etmek yerine, neden kendi üreticimizi desteklemeyelim? Bu hem ekonomik hem de vicdani bir meseledir.
Karasu, peyzaj ve üretimi için de biçilmiş kaftan
Karasu; iklimi, toprağı ve coğrafi yapısıyla mevsimlik çiçek, ağaç fidanı, yer örtücü bitkiler ve peyzaj ürünleri yetiştirmek için son derece uygun bir ilçe. Turistik bir bölge olmasının yanı sıra, görsel estetik açısından da büyük bir potansiyele sahiptir. Bu tür üretim alanları hayata geçirildiğinde yalnızca bitki yetiştirilmiş olmayacak; aynı zamanda istihdam da sağlanmış olacak. Üretim yapılan alanlarda çalışacak insanlar için yeni bir gelir kapısı açılır.
Karasu’nun üretim gücü var. Toprağı var, insanı var, emeği var. Eksik olan tek şey; bu potansiyeli doğru projelerle ortaya çıkaracak bir irade. Köylü pazarı, organik pazar, çiçek üretim alanı… Hepsi ayrı ayrı değil, birlikte düşünüldüğünde Karasu’nun geleceğine yapılacak güçlü yatırımlardır. Bazen büyük değişimler, küçük ama samimi adımlarla başlar. Karasu için artık o adımı atma zamanı gelmiştir.