Özgüven sandığımız şey aslında kaygı olabilir mi?

Beyza Bayraktar'ın "Özgüven sandığımız şey aslında kaygı olabilir mi?" başlıklı köşe yazısı

Günümüz dünyası bize sürekli güçlü, kararlı, kendinden emin görünmemiz gerektiğini fısıldıyor. Sosyal medyada, iş hayatında, hatta sosyal ilişkilerde bile… Sanki duygularımızı saklamak, “ben hallederim” demek ve her şeye yetişmek zorundaymışız gibi. Fakat ilginçtir; dışarıdan özgüven gibi görünen pek çok davranışın altında aslında yoğun bir kaygı barınıyor.

Son yıllarda danışanlarda çok sık rastlanan bir durum var: İnsanlar güçlü görünmeye çalışırken içsel kırılganlıkları daha da artıyor. Çünkü “güçlü görünmeliyim” baskısı, “zayıf görünmemeliyim” korkusunu da beraberinde getiriyor. Böyle olunca dışarıya sergilenen o aktif, enerjik, atılgan tavırlar; çoğu zaman kişinin kendi endişelerini saklamasının bir yolu haline geliyor.

Bir düşünün;

Her işe atlayan, her sorumluluğu üzerine alan, sürekli koşuşturan, kimseye hayır diyemeyen biri gerçekten özgüvenli midir? Yoksa reddedilme kaygısıyla mı hareket ediyordur? Başarılı görünme çabası, değersiz hissetme korkusundan mı besleniyordur?

Bazen “kendinden emin duruş”, aslında “eleştirilmek istemiyorum” demenin başka bir yoludur.

Kaygı, bazı insanlarda sessizlik olarak ortaya çıkar; bazı insanlarda ise aşırı hareketlilik olarak. Bu ikinci gruptakileri çoğu zaman “özgüvenli” zannederiz. Oysa onların iç dünyasında, aceleyle saklanan hassas bir taraf vardır. Kendi duygularını kabullenmektense kontrolü sürekli elinde tutmaya çalışan bu kişiler, dışarıya ne kadar güçlü görünürse görünsün aslında derinden onay arayabilir.

Peki çözüm ne?

Özgüven, başkalarının bizi nasıl gördüğünden değil, kendimizi nasıl kabul ettiğimizden başlar. Kendi kırılganlıklarımızı inkar etmek yerine onlarla tanışabilmek, gerçek özgüvenin kapısını açar. Zayıflıklarını görmek, seni zayıf yapmaz; aksine insan olmanın doğallığını hatırlatır. Çünkü içten gelen bir özgüven, “her zaman güçlü olmalıyım” değil, “bazen kırılabilirim, bu da normal” diyebilmektir.

Sonuçta gerçek özgüven:

Görünüşte büyük olmak değil, içte dengede kalabilmektir.

Ve o denge, çoğu zaman cesaretle yüzleşmeyi bekleyen bir kaygının hemen arkasındadır.

{ "vars": { "account": "G-YL44BW7VWJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }