21 Aralık Pazar günü, rahmetin, mağfiretin ve bereketin kapılarının ardına kadar açıldığı mübarek Üç Aylara giriyoruz. Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içine alan bu kutlu zaman dilimi; sadece takvimde ilerleyen günler değil, mümin için bir manevi yenilenme fırsatı, bir kalp muhasebesi çağrısıdır.
Üç Aylar, insanın kendine dönmesi, hayatın hızına kısa bir durak koyması ve “Ben nereye gidiyorum?” sorusunu samimiyetle sorması için ilahi bir ikramdır. Zira günümüz dünyasında insan; gündemlerin, ekranların, geçim telaşının ve sürekli akan haberlerin içinde ruhunu ihmal edebilmektedir. Üç Aylar işte bu savrulmuşluğa karşı Rabbimizin bir ikazı, bir davetidir.
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve herkes yarın için ne hazırladığına baksın.” (Haşr, 59/18)
Bu ayet, Üç Ayların ruhunu özetler niteliktedir. Yarın için hazırlık… Yani ahiret için, kalp için, vicdan için hazırlık…
Üç Aylar bir takvim değil, bir dönüş çağrısıdır
Recep ayı, “tövbe ayı”dır. Kulun hatalarını fark edip Rabbine yöneldiği, “yeniden başlama” iradesini kuşandığı bir zamandır. Şaban ayı, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ayıdır; salavatlarla, ümmet bilinciyle kalbin olgunlaştığı bir köprüdür. Ramazan ise Kur’an ayıdır; nefis terbiyesinin, paylaşmanın ve takvanın zirvesidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır.”
Bu söz bize, Üç Ayların adım adım insanı Ramazan’a hazırlayan bir ilahî eğitim süreci olduğunu öğretir.
Peki Üç Aylara nasıl hazırlanmalıyız?
Öncelikle niyetimizi düzeltmeliyiz. Üç Ayları sadece kandil geceleriyle sınırlı görmek yerine, bir hayat düzenlemesi olarak ele almalıyız. Daha az kırmak, daha çok affetmek, daha dikkatli konuşmak… Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Müslüman, elinden ve dilinden insanların emin olduğu kimsedir.”
İkinci olarak tövbeyi hayatımızın merkezine almalıyız. Günah, kul ile Allah arasına giren en büyük perdedir. Üç Aylar bu perdenin aralanması için büyük bir fırsattır. Rabbimiz buyurur:
“Ey iman edenler! Allah’a samimi bir tövbe ile tövbe edin.” (Tahrim, 66/8)
Üçüncü olarak ibadetlerimizi gözden geçirmeliyiz. Namazlarımız vaktinde mi? Kur’an’la bağımız ne durumda? Günde birkaç ayet de olsa Kur’an okumaya bu günlerde başlamalıyız. Çünkü Ramazan’a hazırlıksız giren bir kalp, o bereketten tam istifade edemez.
Dördüncü olarak infak ve paylaşmayı artırmalıyız. Bugün çevremizde; geçim sıkıntısı çekenler, borç yükü altında ezilenler, yalnızlıkla mücadele edenler var. Üç Aylar, bu yaralara merhem olma zamanıdır. Kur’an bize şöyle seslenir:
“Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe gerçek iyiliğe ulaşamazsınız.” (Al-i İmran, 3/92)
Güncel hayat ve Üç Aylar
Son günlerde yaşanan savaşlar, zulümler, afetler ve toplumsal sıkıntılar; insanlığa şunu hatırlatıyor: Dünya güvenli bir yer değildir. Kalıcı olan makamlar, servetler değil; yapılan iyilikler ve temiz kalplerdir. Üç Aylar, bu gerçeği yeniden fark etme vaktidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölüm sonrası için hazırlık yapandır.”
Üç Aylar, işte bu hesabı yapmak için gelen bir ilahî fırsattır.
Aile, çocuklar ve manevi iklim
Bu mübarek günleri ailemizle birlikte ihya etmeliyiz. Evlerimizde Kur’an sesi artmalı, sofralarımızda dua eksik olmamalı, çocuklarımıza Üç Ayların anlamını yaşayarak öğretmeliyiz. Çünkü çocukların hafızasında kalan şey sözden çok, yaşanan örnektir.
Sonuç: Bu fırsatı kaçırmayalım
Üç Aylar, her sene gelen ama her sene aynı şekilde karşılanmaması gereken bir misafirdir. Bu yıl belki son defa gireceğimiz Üç Aylar olabilir. Onun için bu günleri ertelemeyelim, geçiştirmeyelim.
Rabbimiz buyurur:
“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” (Zümer, 39/53)
Üç Aylar, bu rahmetin kapıya kadar geldiği zamanlardır.
Allah’ım,
Bizleri Üç Ayların feyzinden ve bereketinden istifade eden kullarından eyle.
Kalplerimizi tövbeyle temizle, ibadetlerimizi ihlasla süsle.
Evlerimizi huzur, gönüllerimizi imanla doldur.
Bizi Ramazan’a hazırlanan değil, Ramazan’la değişen kullarından eyle.
Ülkemizi ve ümmeti Muhammed’i her türlü fitne ve musibetten muhafaza eyle.
Amin.