Yeni bir yıla girmemize sayılı günler kaldı. Takvimler değişirken, hep birlikte benzer cümleleri peş peşe sıralayacağız: Yeni umutlar, yeni hayaller, yeni başlangıçlar, yeni sorumluluklar… Kısaca “Yeni” kelimesi dilimizden düşmeyecek.
Kimimiz bu heyecana gönülden katılacak, kimimiz ise “Değişen ne olacak ki?” deyip sessizce geçip gidecek. Ama ne olursa olsun, yeni yıl kavramı hepimizde ister istemez bir arınma duygusu yaratıyor.
Aslında yeni yıl, sihirli bir değnek değil. Gece yarısı saatler 00.00’ı gösterdiğinde hayat bir anda bambaşka bir hal almıyor. Sorunlar olduğu yerde duruyor, zorluklar kendiliğinden ortadan kalkmıyor.
Ancak insan zihni için yeni yıl, güçlü bir eşik anlamına geliyor. Geride kalan yılı bir dosya gibi kapatıp, önümüze temiz bir sayfa açtığımızı hissediyoruz. Belki de bu yüzden yeni yıl, en çok da kendimizle hesaplaştığımız bir dönem oluyor.
Bir yıl boyunca yapamadıklarımızı, ertelediklerimizi, cesaret edemediklerimizi bu günlerde daha sık düşünürüz. “Bu yıl olmadı ama yeni yılda mutlaka olacak” diye kendimize sözler veririz.
Kimi zaman daha sağlıklı yaşamak isteriz, kimi zaman daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha az kırılmak… Aslında bütün bu dileklerin ortak noktası aynıdır: Daha iyi bir hayat arzusu.
Öte yandan yeni yıl, sadece heyecan değil, aynı zamanda yeni sorumluluklar da getirir. Zaman ilerledikçe beklentiler artar, yükler ağırlaşır.
Yeni bir yıl, zorluklara bir adım daha yaklaşmak demektir. Hayatın bizden isteyecekleri azalmaz; aksine artar. Bu gerçeği görmezden gelmeden umut etmek, belki de en sağlıklı bakış açısıdır.
Umut, gerçeklerden kopmadan kurulduğunda anlam kazanır. Bu yüzden yeni yılı ne abartmak ne de küçümsemek gerekir. Onu bir kurtarıcı gibi görmek de yanlıştır, hiçbir şey ifade etmediğini düşünmek de. Yeni yıl; durup düşünmek, nefes almak, kendimize dışarıdan bakmak için iyi bir fırsattır.
Geçmişte yaptığımız hatalardan ders çıkarıp, geleceğe daha sağlam adımlarla yürümek için bir başlangıç noktasıdır. Belki de yeni yıldan beklememiz gereken tek şey şudur: Bizi bizden daha iyi bir yere taşıyacak küçük ama samimi adımlar atabilmek.
Büyük laflar, süslü dilekler değil; tutarlı, gerçekçi ve sürdürülebilir kararlar… Yeni yıl, ancak biz onu gerçekten “yeni” kılabildiğimiz kadar yeni olur.
Takvimler değişirken hayat aynı hızla akmaya devam edecek. Ama biz istersek, bu akışın içinde yönümüzü biraz olsun değiştirebiliriz. İşte yeni yılın asıl anlamı da burada gizli.