Yine şımartmadı

Remzi Akbaş'ın "Yine şımartmadı" başlıklı köşe yazısı

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) geçen sezon olduğu gibi hasat öncesi kabuklu fındık 50 randıman sağlam iç fındık esasına göre alım fiyatını 5 Ağustos Salı günü açıkladı.

TMO geçen yıl da alım fiyatını 2 Ağustos günü ilan etmişti.

Buna göre 50 randıman Giresun kalite için kg başına 200 TL, Levant kalite için 195 TL fiyat belirlendi.

Geçen yıl Giresun kalite için kg başına 132 lira, Levant kalite için 130 lira olmuştu. Böylece geçen yıla kıyasla yüzde 34'lük artış yapıldı. Alımlar 25 Ağustos günü TMO depolarında başlayacak.

Günün dolar/TL kuruyla kg fiyatı desteklemelerle birlikte geçen sezon ortalama 4 dolar seviyesine denk geliyordu.

Bu açıklama sonrası dolar/TL korelasyonu dikkate alındığında kg fiyatının ortalama 4,90 dolar seviyesinde olduğunu görüyoruz.

Bu karşılaştırma üzerinden bakıldığında fındık üreticisinin geçen yıla oranla kg başına yaklaşık 1 dolar kadar fazla aldığı söylenebilir.

Elbette bu hesabı ortaya koyarken, dolar kurunun TL karşısında baskılandığını da görmek lazım.

Dolayısıyla açıklanan fiyatlar ne TMO üzerinden Tarım ve Orman Bakanlığı'nı üzdü ne de fındık üreticisini şımartacak seviyede oldu.

Bunu neden söylüyorum?

Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl FİSKOBİRLİK Genel Başkanı Lütfi Bayraktar TBMM’de iktidar bölge milletvekillerinden bir fındık çalışma gurubu oluşturulduğunu kendisinin de bu oluşuma destek sağladığını ve ön fiyatın 135 TL belirlendiğini açıklamış, sonra da"...Makul, mantıklı, sizleri de mutlu edecek ama şımartmayacak, bu üründen çocuklarımızın ekmek yemelerini sağlayacak, piyasayı kontrol edecek, dünya piyasamızda denge görevi yapacak bir fiyat olması için çalışıyoruz" demişti.

Bu yıl bölge milletvekilleriyle böyle bir çalışma grubu oluşturulduğuna yönelik açıklama yapılmadı. Demek ki geçen yılki komisyonun yaptırım gücü olmayınca gerek görülmemiş de olabilir.

Başkan Bayraktar, geçtiğimiz hafta çarşamba günü bir TV kanalın "A Para" programına katılarak fındık fiyatıyla ilgili "Hem üreticiyi hem tüketiciyi düşünerek makul seviyeyi bir dengede tutturmak lazım. Ama üretici biziz, istediğimiz fiyattan satalım anlayışı doğru değil" şeklinde değerlendirme yaptı.

Aslında fındık üreticisinin temsilcisinin böyle bir açıklama yapması etik olmamıştır. Ancak bir tarafı hükümetin milletvekili olunca neden böyle konuştuğunu anlarsınız.

Esasen ülkemizin önemli gelir kaynaklarından olan fındığın fiyatından önce veriminin artırılması gerekir. Bunun için üreticiye sağlanan desteklerin makul ve mantıklı bir seviyede yapılması, üretimin verimliliğine yönelik olanakların artırılması gerekir.

Tarım Bakanlığı tarafından açıklanan verilere bakıldığında, geçen yıl Temmuz’da 739 bin ton olan rekoltenin bu yılın aynı aydaki tespitlerde don ve kuraklık etkisiyle 290 bin ton düşüşle 449 bin ton civarında olduğu tahmin edildi.

Yani, fındık arzına bakıldığında belirlenen bu fiyatın önümüzdeki aylarda nereye kadar çıkacağını şimdilik kestirmek zor ama serbest piyasada bu fiyatın daha da ötesinde olma ihtimali yüksek görünüyor.

Fındığın maliyeti; randımanı ve rekoltesi ile borsada gördüğü işlem, fiyatın belirlenmesinde etkili olur. Dolayısıyla üreticilerin fındığını erkenden tüccara veya TMO'ne vermeyerek fiyatın yukarılara doğru çıkmasını sağlayabilir.

Ha şu da var tabi...

Türkiye’de fındık uçuk fiyatta olunca dünya piyasasında denge bozulur.

Bunu da kim söylemişti? Fındık üreticisinin hakkını, hukukunu korumakla sorumlu olan Başkan Lütfi Bayraktar!

Şu bilgiyi de bir yere not edin.

Dünyanın yüzde 70 üretimi bizde olan fındığın borsası neden Almanya (Hamburg) oluyor, orası tartışılması lazım.

Sonuç: Piyasayı bozmayacak, Ferrero'yu üzmeyecek, hükümeti rahatsız etmeyecek ve... Üreticiyi de şımartmayacak bu karar hayırlı olsun!

{ "vars": { "account": "G-YL44BW7VWJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }