Amerika kıtası 1492 yılında İtalyan denizci Kristof Kolomb tarafından keşfedilmiştir. Ancak burayı Hindistan zannetmiştir. Daha sonra Amerika Vespuçi bu kıtanın yeni bir kıta olduğunu ortaya koymuştur. Ve kendi adını vermiştir. Kedine medeni diyen Avrupa devletleri buraları en adi şekillerde soymuş, sömürmüş ve katletmiştir.

Ancak ne var ki, gerçek Amerikalıların başına gelenler bununla kalmamış Avrupa’dan gelen insanların bünyelerinde taşıdığı çeşitli bulaşıcı hastalıklar kıta insanını kırıp geçirmiştir. Çünkü Amerika halkı daha önce bu hastalıklarla hiç karşılaşmadığından bağışıklıkları hiç yoktu. Tabi aşı bilimi de o zaman hiçbir yerde yoktu.

1918 - 1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı İspanyol Gribi 500 Milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 milyon dolayında insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olmuştur. Salgın ılımlı ilk dalga, şiddetli ikinci dalga ve artçı üçüncü dalga olmak üzere üç dalga halinde seyretmiştir, İspanyol Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. I. Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur

Bunları yazmamın sebebi, günümüzde belli odakların ve bunlara kanan insanların hastalığı inkâr edip aşılamaları engellemeye çalışmalarıdır. Bu hastalık gerçektir. Tarihin değişik zamanlarında da çıkmıştır. Şu ana kadar bulunabilen en iyi mücadele yöntemi de aşılamadır.

1 Aralık 2019 tarihinde Çin'de Vuhan'da ortaya çıkan virüs salgını 23 Mayıs 2021 tarihi itibarıyla dünyada 167.060.124 onaylanmış vaka ve virüs nedeniyle 3.469.014 ölüm tespit edilmiştir.

22 Mayıs 2021 itibarıyla ülkemizde bu virüsün bulaştığı toplam hasta sayısının 5.178.648 olduğu ve ölen hasta sayısının toplam 46.071 kişi olduğu tespit edilmiştir.

Ülkemizde salgın hastalığa karşı büyük mücadele verilmektedir. Bundan dolayı mağduriyetler de yaşanmaktadır. Ancak hastalıktan daha az etkilenmek için bütün Dünyada olduğu gibi buna katlanmak zorundayız. Bilim insanlarımızın yönlendirmelerine uymalıyız.

Peki, hastalık nasıl bitecek? Önceki pandemiler de hastalığın bitişi, virüsün zararı az mutantlara dönüşmesiyle olmuştur. Ancak günümüzde bilimin geldiği seviye göz önüne alınarak, bunun beklenmesi söz konusu olamaz. Başta aşı ve koruyucu yöntemler olmak üzere değişik ilaçlarla mücadele devam etmektedir.

Ülkemiz, kendi halkına ve diğer ülke insanlarına karşı bu zor dönemde en başarılı geçiren ülkelerden biri olarak kabul edilmiştir. Bunda bilim insanlarımızın ve sağlık camiamızın fedakâr çalışmaları ve insanımızın olgun tavrı asıl etken olmuştur.