Selman Yümnü'nün "Lüks, şatafat, israf" başlıklı köşe yazısı
Yine bir Türkiye klasiği ile karşı karşıyayız. Ekonomik sorunların toplumun tüm kesimlerinde kendini hissettirdiği bir dönemde bir garip haber dolaşmaya başladı ortalıkta.
Uşak’ta Belediye Başkanı Mehmet Çakın’ın kendisi için yaptırdığı makam katı tartışma konusu oldu.
Makam katının akıllı ev teknik şartnamesinde dokunmatik ekranlardan, hareket detektörüne pek çok lüks yer aldı. Şartnameye göre makama aydınlatma, kombi, elektrik ve su vanalarını uzaktan yönetecek dokunmatik ekranlı otomasyon duvar paneli yapılacak. Bina içi ve çevresine takılacak güvenlik kamerası sistemleri hava durumunu bile ölçebilecek.
Televizyon, klima, müzik çalar gibi cihazların uzaktan kontrolü için infrared kontrol modülü kurulacak. Makam odasında ayrıca hareket algıladığında sistemi uyaran detektörler yer alacak. Bunun yanı sıra kapılar motorlu kapı kilitleri ile donatılacak, uzaktan kontrol edilebilecek.
Haklı olarak insanlar artık bu usulsüzlüğü sorguluyor. Muhalefet de haklı bazı sorular soruyor. Sayıştay raporlarında ekonomik sıkıntılarından dolayı itfaiye aracı alamadığını beyan eden belediye 50 milyon liraya makam katı mı yapar? Personelinin SGK primini ödeyemediği için bunu öteleyen, ötelediği için de vatandaşın sırtına 35 milyon lira faiz yükleyen bir belediye makam katı mı yapar? Belediyenin 300'e yakın aracı, hatta belediye başkanının makam aracı bile icra yoluyla satılmışken makam katı mı yapar? Bu belediye bütün bankalara borçları dışında, bir bankaya 90 milyon liralık borcunu 190 milyon olarak ödemeyi kabul etmiş ve bunu ötelemiştir. 100 milyon faizi de milletin sırtına yüklemiştir. 100 milyon faizi vatandaşın sırtına yükleyen belediye 50 milyon liraya kendine makam katı mı yapar?”
Yapıyormuş işte maalesef bunu yaparken de elleri hiç titrememiş olacak ki bütün bu lüks, şatafat ve israftan taviz verilmemiş.
Gerçekten bazı şeyleri kabullenemiyorum artık. Kime ne faydası vardı bu harcamanın. Mesela yangın olsa itfaiye aracının olması önemsiz de infrared teknolojili klima mı önemliydi. Ya da SGK ödemelerinin gecikmesinden kaynaklanan faiz gideri kamu zararı değil mi?
Hz.Ömer aramıyoruz selamı almadan önce devlet mumunu söndürüp kendi mumunu yaktıktan sonra konuşmaya başlayan.
Devlet malından bir hırka bile aşıranın savaşta şehit olsa bile cennete giremez diye hadisi olan Hz.Muhammed’in hassasiyetini de beklemiyoruz.
Az biraz arz namus ve şeref bekliyoruz.
