Karasu’da bir genç, futbol hayatı var mıdır yok mudur bilemem, yalnız bildiğim bir şey var, futbola hizmet adına idealleri var. Bu çocuğun geleceğe yönelik hayallerini sevdim. Şu sıralar Yusuf Parlak, Adana’da oynanacak olan veya şu sıralar oynanıyor, oradan alınacak sonuca kilitlenmiş durumda. Parlak’ın hayali, Futsal’da Sakarya’dan genç oyuncuları, bu kategoride istikbal vaat eden gençleri Futsal milli takımına vermek. Her şey bir hedef, hedefin içinde de hayaller olmalı. Karasu 1933 futbol kulübünde geleceğin gençlerini yarınlara hazırlayan Yusuf Parlak’ın attığı futbol adımları, beraberinde Karasu futbolunu da dışarıya taşıdığını görmek gerek. Bu çocuk son yıllarda amatör futbolun içinde kendine ait düşünceleriyle bir hayli güzel adımlar attığını görüyorum. Umarım gereken ilgiyi ve de sevgiyi Yusuf Parlak gibi futbol sevdalısı idealist gençlerin önüne koyan birileri çıkar. Biliyorsunuz tek kişilik koro çok ses çıkarmaz. Ben bana verilen kalemle ancak bu kadarını yapıyorum, ne yapayım elimden bundan fazlası gelmiyor.

ŞANSAL BÜYÜKA’YA KULAK VERELİM

Sakarya’nın İstanbul medyasındaki en önemli usta ismi Sakaryalı Şansal Büyüka’dır. TFF 1’e çıkış sonrası kapılarını Erdal Erebil’e açan Şansal Büyüka, Sakaryaspor’la ilgili sorulan sorulara, Sakaryaspor’un bugünü ile yarınlarını masaya yatırırken bakın neler demiş? Sakaryaspor TFF 1’e çıktı. Daha önce de buralara gidip gelen, bundan üstünü de gören Sakaryaspor, bu sezon için yola çıkarken Finansal süreci çok iyi irdelemeli. Bunun için önce akılcıl transferler, alt yapının futbol mutfağı çok önemli. Son yıllarda buradan futbolcu yetişmiyor, bakın bir Emre Kılınç olayı var, bu çocuk Sakaryalı ama Sakaryaspor’u görmeden Boluspor’u, Sivasspor’u ve Galatasaray’ı gördü. Taşıma suyla değirmen dönmez, öyleyse Sakaryaspor alt yapının kapılarını futbolcu yetiştirmek adına daha fazla açık tutmalı. Finansal güç öncelikli hedef olmalı diyen Şansal Büyüka, devam ediyor, Sakaryaspor özel bir takım, çok özel bir seyirci korosu var. Seyreden korosu Sakaryasporu sıkmamalı,takıma zarar veren değil, takım kötü gittiği anlarda bile desteğini esirgememeli. Sakarya’nın Sakarya dışında da büyük gözü var. Şansal Usta sözlerinin sonunda, Sezar’ın hakkını Sezar’a vermeyi de ihmal etmemiş. Bu şampiyonluğu sadece Tuncay Şanlı’ya mal etmek pek adil olmaz. Bugünkü takımı giderken, bir puan farkla da olsa lider bırakan Ercüment Hülaku Coşkundere’ye de pay uzatmak gerek. Hatta soy ismi aklıma gelmiyor, Metin ismindeki istatikçi, bu kadronun oluşumuna katkı verdiğini duyduğum (Erdal Elbilir soyismi hatırlatıyor) Metin Çerlik’e de Başkan Cumhur Genç’e de bu şampiyonluktan önemli bay uzatmak gerekir. Şansal Büyüka’nın söyledikleri içinden, önemli bulduklarımı aldım benim sofraya taşıdım. Bana göre en önemli başlık, bütçenin oluşumu, alt yapının işlerliği ve transfer konusunda işaret ettiği gerçekler. Ben aldım buraya not ettim. Sorumlu olanlar inşallah gereğini yapmak adına bu düşüncelerden kendilerine pay çıkartırlar.

HENDEK VAR OLAMADI

Hendekspor coşkulu geldi, sesiz sedasız geldiği yere TFF 3 lige veda etti. Yanlış hesaplama, yanlış teknik adam tercihleri, bu işe yatkın olmayan yönetici resimleri içinden, başarı hikayesi yazmak çok zor olurdu, nitekim olmadı. Yazık oldu, hem de çok yazık oldu. Sapanca’nın çıkıp, Hendekspor’un TFF 3 çıkışını herkes iyi okumalı. Futbolda çıkmaktan öte, çıktığın yerde barınmanın esas olduğunu umarım Hendekli dostlar çok iyi algılamışlardır. Bir takımı yönetenler şunu iyi bilecekler, iyi yapılanma, o ligin yapısına uygun oyuncularla yola çıkmanın önemini bir kenara not ederek işe başlayacaklar. Sonradan ise eksik yerleri görüp, onarmak adına yapacakları hamleleri santra noktasına koyacaklar. Hendekspor ne futbolcu ne de teknik adam bazında tercihleri iyi yapamadı. Bu takım İlhan Var’la düştü diye bu düşüşün yükünü sadece onun sırtına yükleyemezsiniz. Başarsaydı kahraman ilan edilecek bir kişiye bu haksızlık olurdu. Var İlhan bu takımı, bu oyuncu grubunu kucağında buldu. O bana göre bu düşün içindeki en son suçlu. Asıl bu takımı yapan, devre arası transferleri için yönetimin elini güçlendirmek adına iyi yapamayan, istifa edip giden teknik adam Talip Toprak’tır bu düşüşün içindeki başrollerdeki kahraman desem bana kim kızabilir ki. Bir başka yükü de yönetimin sırtına yükleyip Hendekspor’un TFF 3’den düşüşün hikayesinin üstünü örtüyorum. Bu düşüş ve bu düşüşün bıraktığı hasar içinden herkes kendine düşen payı alsın bir kenara koysun. Bakarsınız gün gelir lazım olur.