Umut Uysal'ın "Çiftçi bitiyor" başlıklı köşe yazısı

Ülkemizde kayıtlı-kayıtsız yaklaşık 3 milyon çiftçi ailemiz var. 3 milyonun 400 bini ise fındık aile çiftçisidir. Tarımsal ürün ve gıda ihtiyaçlarımızı bu değerli aileler karşılıyor. 85 milyon nüfusun yanında 10 milyonu aşkın Suriyeli, 35-40 milyon da yıllık turist sayısını da düşünürsek bu üreten insanları el üstünde tutmamız gerekmez mi?

AKP döneminin atanan tarım bakanlarının tarımı bilmemesi aranan en büyük liyakat oldu. Tarımı bilmiyorsan bakan olabilirsin. AKP iktidarı öncesi hükümet değişince tarım politikası değişiyordu, şimdi bakan değiştikçe politika değişiyor. Tarım Bakanlığı’nın adı bile kaç kez değişti. Her gelen bakan önceki projeleri bırakıp, kendi yeni politikalarını ve projelerini anlatıyor. Sonra da akılcı, bilime dayanan politikalar olacak diye bekliyoruz. İşin başında ki insanlar da ciddiyet yok ki akıl ve bilim önemsensin. Çiftçi en ufak derdini anlatmaya kalksa “Ananı da al git” dendi. “Gözünü toprak doyursun” dendi. Bunları unutmadık.

Tarım politikaları çiftçiyi desteklemek, üretimi artırmak için yapılır. Bu dönemde bırakın çiftçi desteklenmesini çiftçi bitiriliyor. Hatırlayın bir dönem çiftçiler depolarında patates-soğan var diye stokçu, fırsatçı, hain ilan edildi. İthalatın önü açıldı. Yerel seçimler öncesi tanzim satış yerleri kuruldu. Çiftçilerimizin ürünü elinde kaldı. Üreten yine kazanmadı. Mazot, gübre, tarım ilacı hepsinde dışa bağımlıyız. Elektrik, su, işçilikten hiç bahsetmiyorum. Döviz arttıkça bu girdilerin de fiyatı artıyor. Ama iş çiftçinin ürününe gelince fiyat artmasın, çünkü ürün fiyatı artarsa enflasyon artar. Sıkışınca da ithalat kapılarını hemen açıyorlar.

Çiftçilerimiz aldığı destekler geç açıklanıyor ve uzun yıllardan bu yana özellikle fındık için hiç değişmedi. Gübrenin tonu 1000 lirayken de aynıydı, şimdi de aynı… Bir de alan desteklemek ne kadar doğru ki? Üreteni desteklemek gerekirken biz hala daha alana destek veriyoruz. Çiftçi üretim yaparak zarar ediyor. Böyle bir durum başka hangi ülkede vardır? Bilen varsa bana da söylesin lütfen.

Bütün bu sıkıntıları aşmak, üretimi tekrar canlandırmak için iyi bir tarımsal politikaya ve yapısal reformlarla olabilir. Bu sistem değişmediği sürece her geçen gün daha da az üreten ülke olup, daha çok dışa bağımlı hale geleceğiz. Türkiye tarımda kendi kendine yeten bir ülkeydi. Ne oldu da bu duruma geldik. Bunu düşünelim. Bize iyi yönetebilen, gerçek liyakatli insanlar lazım.