O ARAZİ HAYAL Mİ OLDU?
31 Ocak’ta İnönü İlkokulu’ndan karot örneğinin alınmasının ardından okulun depreme dayanıklı olup olmadığı gündeme gelmiş, yaklaşık 900 öğrencinin velisi tedirgin bir şekilde çocuklarını okula göndererek eğitim – öğretim yılını tamamlamıştı. Daha önce açıklanan bilgilere göre İnönü İlkokulu’nun arazisi Karasu Belediyesi’ne, FİSKOBİRLİK arazisini ise İnönü İlkokulu’na tahsis edileceğini konuşulmuştu. Hatta FİSKOBİRLİK arazisinde cins değişikliği bile yapılmıştı. Şimdi ise işlerin değiştiği, iki arazinin takasının da hayal olduğu konuşuluyor. Yani anlayacağınız ne İnönü’nün ne olacağı belli ne de arazilerin. Hepimiz bekleyip göreceğiz.
KARASU YİNE KENETLENİYOR MU?
Karasu’da yürekleri ısıtacak bir kampanya daha yolda… Bu kez DMD hastası minik Hasan Erdoğan için büyük bir yardım organizasyonu hazırlanıyor. Söylenene göre konserler, etkinlikler ve bağış kampanyalarıyla Karasu yine el ele verecek. Hani bir zamanlar Karan bebek için nasıl tek yürek olmuştuk… Aynı ruh, aynı dayanışma şimdi Hasan için geliyor gibi. “Karasu başardık, yine başarırız” diyenler çoğunlukta. Gönüllüler şimdiden çalışmalara başlamış bile. Ne diyelim, biz inanıyoruz. Karasu isterse yapar, Karasu birleşirse aşar!
ÇED 8 TEMMUZ’DA
Karasu Limanı’nın büyümesine ilişkin yapılacak olan Çevresel Etki ve Değerlendirme (ÇED) Toplantısı 8 Temmuz’da saat 14:00’da Karasu Şehit Üsteğmen İbrahim Abanoz Anadolu Lisesi’nde yapılacak. Limanın büyümesi konusuna bir kesim olumlu yaklaşırken bir kesim de kıyı erozyonundan dolayı karşı çıkıyor. Halkın katılımının yoğun olması beklenen toplantıdan bakalım nasıl bir karar çıkacak.
DÜĞÜN TERÖRÜ
“Yasak var” deniyor ama düğünlerde hala silahlar patlıyor! Sevincin göstergesi mermiyle mi olur? Kurşun havaya değil, yüreğe iniyor resmen. Geçtiğimiz hafta kendimin de şahit olduğu ara bir sokakta hem de çocuk parkının yanında çocukların oluşuna aldırmadan gösteriş olsun diye mermiler havaya sıkıldı. Vatandaş tedirgin oldu çocuklar ise korktu. Bu gösterişi ne zaman bırakacağız? Ne zaman yaşananlardan ders alacağız? En yakınlarımızın canı yandığında mı?
USLANMIYORUZ
Türkiye'nin dört bir yanından her gün motosiklet kazası haberi geliyor ama biz hala hız sevdamızdan vazgeçmiyoruz. Kask takmayanı mı ararsın, kaldırımdan gidenini mi, ters şeritte “makas” atanını mı? Ne uyarı işe yarıyor ne ceza. Galiba biz önce yavaşlamayı, sonra uslanmayı öğrenmeliyiz.