Oğuzların Bozok boyundan gelen Dulkadiroğluları soyundan olup, aile büyükleri devletin önemli makamlarında hizmet veren bir ailenin devamıdır. İnandığını ve bildiğini, soyuna yakışır bir şekilde dobraca söylemiştir. Bunun içinde her dönemde iktidarlar tarafından hor görülüp eziyet ve mahkûmiyetler görmüştür. 26 Mayısta doğmuş 25 Mayıs’ta ölmüştür. (1905-1983) öldüğünde kesinleşmiş hapis cezası 105 yıl… (devam eden mahkemeleri hariç)

 

Peygamberimize a.s. ve Ehli Beytine r.a. olan sevgisi ise en üst seviyede idi. İnsanları düştükleri küfür bataklığından kurtarmaya çalışan Allah cc dostlarına olan sevgisi de aynı. Tek davası; ila-yı kelimetullah yani Allah cc dinini korumak ve yaymaktı.

 

Aynı Nazım Hikmet, Aynı Sebahattin Ali gibi dayatılan ezberleri tekrarlamadığı için itilip kakılmış insanlar grubumdan… Gerçek hürriyet, cumhuriyet aşığı… Dedikleri şu; “hem cumhuriyet hem tek parti olmaz. Cumhuriyette, alternatifler olmalı ki Cumhuriyet olsun”… Sen mi böyle söylersin… Yapılan zulümlerden kimisi kaçarak kurtardı (örn.Na.Hik) Kimi kaçarken kafasına inen sopalarla katledildi. (örn. Seb.A)  Kimi de üstad gibi sabırla direnip,  bazen eşiyle beraber hapislerde sürünse de mücadelesine devam etti.

 

Farkı ise, milletinin tarihi görevine ve inancına sahip çıkmayı esas almasıdır. “Gençliğe Hitabesini” bir sefer okumak lazım ki, “Sakarya Türküsü ”nü bir sefer dinlemek lazım ki… Onun içindeki kaynayan çağlayan biraz anlaşılabilsin.

 

Şiir, roman, tiyatro eserleri yansıra özellikle, (engelleme ve kıt imkanlara rağmen) araştırma ve belgelere dayalı tarihi eserleri ülkenin inançlı gençliğinin önünü açmıştır. Bunlardan özellikle “Son devrin din mazlumları”, “Sultan Vahdeddin han”, gibi eserleri yüzünden çok yargılama görmüş ama tamamen belgelere dayalı iddialarından vaz geçmemiştir. Büyük doğu yayınları ise tam bir diriliştir.

 

 ( S.Vahidettin’in vefatında Atatürk’ün onun hakkındaki olumlu sözleri yanındaki şahitlerin ifadesiyle ortadadır.

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-anapali/ataturk-dedi-ki-sultan-vahideddin-han-cok-namuslu-bir-adamdi-12723.html

 

Döneminde, Ülkücü ve Akıncı camialar yanı sıra tasavvuf erbabı tarafından da çok sevilmiş baş tacı edilmiştir. Ancak zaman zaman yaptığı özeleştiriler yüzünden bu siyasi çevrelerin tepedekilerinin de tepkisini çektiği olmuştur.

 

Üstad, ülkeyi karış karış sürekli gezerek konferanslar vermiş, çıkardığı kitap ve dergilerle kalıcılık sağlamış ve çok büyük kitleler tarafından sürekli takip edilmiştir. Yazıları okundukça etrafındaki topluluk artmış salonlara, meydanlara sığmaz hale gelmiştir. Vefatında 1980 ihtilali yasakları ve fişlemelerine rağmen cenazesindeki katılım ve coşku resimlerde bile gözükmektedir. 

 

Yazımda eserlerinden örnek vermedim. Çünkü okuyanları çok iyi bilir. Her eseri harikadır. Hangi birini yazayım. Mesela en son şiirlerinden ve şiir kitaplarında yer almayan “Son İlam” ya da Çile adlı şiir kitabındaki “Sakarya Türküsü” ya da her hangi bir başka eseri…

 

Üstada yalan ve iftira ile çamur atanlar sadece şunu düşünseler bunu yapmazdı. “böyle bir hayatı olan bir kişinin etrafında sürekli milyonlarca insan nasıl var?” Murat Bardakçı demiş ki…İyi  de Murat Bardakçı bak başka ne demiş:

 

https://www.youtube.com/watch?v=2or3LlsoS7c

 

Biz buna bakarak Atatürk’e din düşmanı mı diyeceğiz… Kadın ve içki meselesi ise tam bir iftiradır. Sürekli etrafında binlerce insan olan hatta bazıları tarihe mal olmuş şahsiyetler olan biri, bu çirkin işleri yapmaya devam edecek ama hala o çevre duracak… Mümkün mü?

 

Sonuç; M.K. Atatürk ne kadar bu ülkede hak sahibi ise, Necip Fazıl Kısakürek gibi fikir önderleri de gençliğimizin inançlı yapılanmasında o kadar hak sahibidir.  Bu milletin gerçek düşmanları bu milleti birbirine düşürmeye çalışanlardır. Bu milletin gerçek cahilleri, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlardır. Biz, her türlü iftira ve yalanlara rağmen kararlı bir şekilde vatan ve millet davası olanlarla beraber yürüyeceğiz. “çamuru at yapışmazsa izi kalır” inancı sahibindeki iftiracılar ise elbette dünyada ve ahirette hüsrana uğrayacaktır. Türk milletinin Müslümanlara ve insanlığa yaptığı tarihi abilik ve sahip çıkma, kıyamet sabahına kadar sürecektir. Atatürk’ te bizimdir, Karabekir’de, Sebahattin Ali’de, Necip Fazıl’da…