Uğur Büyük'ün "Cesaret bulaşıcıdır" başlıklı köşe yazısı

Fenerbahçe-Konyaspor maçı deprem felaketi sebebiyle 25 Şubat gününe ertelenmişti. Bu maç cumartesi günü oynandı. Maçın skorundan çok konuşulan ise tribünlerden yükselen "Yalan, yalan, yalan, dolan, dolan, dolan, 20 yıl oldu, istifa ulan!" tezahüratları oldu. Tabi ki ana akım kanalları ve spor kanalları bu görüntüleri yayınlayamadı fakat sosyal medyada uzunca bir zaman ülke gündeminde yer aldı.

Devlet Bahçeli, Twitter üzerinden kulüp başkanlarını tehdit etti: "Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir. Milliyetçi Hareket Partisi konunun takipçisidir" diye yazdı.

Pazar günü ise Beşiktaş-Antalyaspor erteleme maçı oynandı. Taraftarlar sahaya deprem bölgesine yardım amacıyla atkı ve oyuncak attı. Benzer bir protesto da çArşı tribünlerinden yükseldi: "Hükümet istifa!"

Maçın ardından Bahçeli, Beşiktaş üyeliğinden istifa etti. Beşiktaş camiası bu büyük kaybı nasıl karşılar, bu hareket karşısında bu moral bozukluğuyla nasıl yoluna devam eder bilemiyorum.

Bir başka yanılgı ise Hükümet/Devlet ayrımının vatandaş tarafından yapılamaması. AKP devlet değildir, hükümettir. Valiler, Tayyip Erdoğan'ın valisi değildir halkın valisidir. Polisler, Süleyman Soylu'nun polisi değildir milletin polisidir. Askerler, Hulisi Akar'ın askeri değil bu ülkenin askeridir. Bu vatan hiçbir siyasi partinin tapulu malı değildir. Alt tarafı diğer 119 siyasi parti gibi bir siyasi partidir. Halk seçmiş gelmişsin, yine seçerse kalırsın seçmezse gidersin. Hepsi bu.

Koca Atatürk gitmiş bu ülkeye bir şey olmamış, AKP giderse mi olacak? Herkesi mantıklı düşünmeye davet ediyorum.

Siyasi partilerin kendi halkına parmak sallayarak tehditler savurmasının pek işe yaramadığını tarih bize gösteriyor. Bugün Cumhur İttifakı tarafından bize karşı yapılanları not ediyoruz, şöyle yaparsanız böyle olur, böyle yazarsanız başınıza şu gelir gibi halkını ve sivil toplum kuruluşlarına aba altından sopa göstermesi hem etik değil hem doğru değil.

Hiçbir siyasi partiye, kendi seçmeni ve halkına karşı böyle bir tutumda bulunmamasını ve onlarla inatlaşmamasını öneriyorum. Keza şurada seçime iki ay kalmışken sandıktan neyin çıkacağını kimse bilemez. Öyle değil mi?