Karasu’da yayın yapan bir gazete ve bir sosyal medyaya röportaj veren Belediye Başkanı İshak Sarı, Karasu’da park sorunu olmadığına vurgu yaptı. Sarı’nın bu yorumları kimi vatandaşta tebessüme kimisinde de tepkiye neden oldu. Neden mi? Buyurun yanıtlara bakalım:

Başkan Sarı, gazete röportajında “Karasu’da araç park sorunu yok. Otopark sorunu yok. Sadece otopark alışkanlığı yok ve kötü park etme sorunu var” dedi. Sosyal medya röportajında da “Kötü bir trafik alışkanlığımız var, araç kullanma alışkanlığımız var” diyerek öngörüsünü ısrarla yineledi.

Yani Sayın Başkan, vatandaşı suçlu buldu ve “Sorun bizde değil sizde” demiş oldu. Karasu’daki şoförlerin problem oluşturduğunu ima ederek kaldırılan park alanlarının da bu insanları ıslah etme yöntemi olduğunu adeta herkesin gözüne soktu.

Sonra Sayın Başkan, “Pazartesi haricinde pazaryeri otoparkı hep boş. İstanbul’da bir saat 50 lira, gün boyu 200 lira. Bizde gün boyu 20 lira” diyerek 200 kilometre uzaktaki şehirden örnek verdi. Neden Kocaeli ve Sakarya değil de İstanbul, onu anlayamadık. Ama uzağa gitmeye gerek yok Sakarya il merkezinde de 20-30 liraya hem belediye hem özel otoparklar var. Başkanın bir İstanbul turu atma sebebi anlaşılmış değil.

“Aracını otoparka bırakıp 150-200 metre yürümüyorsan zaten sen sağlıksız bir insansın. Otopark uzak değil, çok yakın. Karasu Pazaryeri’ndeki otopark, bankasından tapusuna belediyesinden kaymakamlığına kadar ulaşabileceğiniz yer en uzak olsa beş dakika. Dükkanın içine, tapunun içine kadar araba ile gireyim dersen otopark sorunu çıkar” diyen Sayın Başkan, varsayımlarla halkın niyetini de analiz ederek çözüm önerisinde bulunmayı da ihmal etmedi. Sağ olsun.

Bir de “Kuş uçuşu 200-250 metre mesafede bir pazar yeri otoparkı var. Aracınızı buraya koyup, yürüyerek, temiz hava alarak, 3-5 insana selam vererek, sosyalleşerek geçireceğimiz zamanı arabanın içinde geçirerek kendimizi sıkıntıya sokuyoruz” dedi sosyal medya yayınında.

Yani “Kuş olun uçun, bakın çok yakın” demek istedi. Biz https://parselsorgu.tkgm.gov.tr/ sitesinden ölçtük kuş uçuşu pazaryeri ile belediye 331 metre. Ama kuş olup uçarsanız, yürüme mesafesi değil. Yağmurda, soğukta, kucağınızda bebek, yanınızda yaşlı babanız varsa siz zaten “SAĞLIKSIZ” insanlar kategorisindesiniz başkana göre, ne yaparsanız yapın. O sizin sorununuz (!)

Şimdi biz de başkana bazı önerilerde bulunalım o halde. Kendi önerileri için de teşekkür ederek…

Sayın Başkan; “Beyin ve zihniyet gereği örnek aldığı şehirler var” diyorsunuz kaldırılan otopark alanlarını eleştirenlere. Biz mesela Sakarya il merkezini örnek alıyoruz. Orada çok sayıda belediye ve özel otoparklar var. Fiyatları da uygun. Karasu’da kaç belediye ve özel otopark var?

O zaman siz de buyurun aracınızı belediyenin önüne ya da kapatıp bariyer koyarak halkın kullanımından aldığınız, hemen belediyenin arkasındaki 620/1 sokağa değil de o tek yön parklanma uyguladığınız sokaklara ya da pazar yeri otoparkına park ediniz. Şoförünüz 2-3 tur atsın da halkın çilesini anlasın. Ya da kuş uçuşu 200-250 metre yürüyünüz.

Hani dediniz ya, temiz hava alsınlar, 3-5 insana selam versinler, sosyalleşsinler. Siz de bu tavsiyenizi yerine getiriniz pazar yeri otoparkından belediyeye kadar yürürken. Emin olun faydasını görürsünüz. Ha diyeceksiniz ki “Halkla bizim işimiz aynı mı?” Tabi haklısınız. O bankaya, tapuya, kamu kurumuna giden adamın hiç acelesi yok, hiç zamanla yarışmıyor değil mi?

Esnafa verdiğiniz tavsiye de gayet güzeldi. “Esnafın 5-6 ay, 1 sene sabrettiği zaman yaya trafiğinin daha çok artacağını, işlerinin artacağını ve daha çok bereketleneceğini görecekler” demeniz esnafın yüreğine su serpti ve 1 sene sonra için müreffeh bir hayata kavuşacaklarını öğrenmiş olmaları, sabır kat sayılarını da oldukça arttıracaktır.

Bir de “İletişim sorununuz olduğu ile ilgili eleştirileri doğru buluyor musunuz?” sorusuna verdiğiniz “Kesinlikle doğru bulmuyorum. Tartışmaya da kapalıyım” demeniz de zaten her şeye nokta koyuyor. İletişim, dinlemekle başlar ama ne yazık ki halkı hiç dinlemiyorsunuz. Belediyenin önündeki aracınıza binerken elbette “Park sorunu yok dersiniz” bu nedenle. Selametle ve sağlıkla kalın.