Uğur Büyük'ün "Erdoğan aday olabilir mi?" başlıklı köşe yazısı:

Son günlerde tartışılmaya başlayan bir konu başlığı. Aslına bakarsanız hukukçuların hemfikir olduğu fakat iktidara yakın gazetecilerin ve siyasetçilerin itiraz ettiği bir mevzu. Fakat Anayasa maddesi çok açık:

Adaylık ve Seçimi (Madde 101)

- Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.

- Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.

Madde bu kadar açıkken neyi tartışıyoruz? Daha çok duyduğumuz şey de şu: “2017’de sistem değişti, o değişik sistemden sonra cumhurbaşkanı 2018’de ilk defa seçilmiştir. Dolayısıyla 2018 yeni sistemde ilk seçimdir” Bu gibi akıl yürütmeleri var. Bu iktidar yanlıları veya Sayın Cumhurbaşkanı’nın 3’üncü defa da seçilebilmesini mümkün görenlerin fikri…

Fakat dostlar, Anayasalarda sistem yazmaz. Anayasa’da maddeler vardır. Mesela ABD Anayasası’nda “Başkanlık Sistemi” diye bir şey yazmaz, Fransa Anayasası’nda “Yarı Başkanlık Sistemi” yazmaz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da “Parlamenter Sistem” diye bir laf yoktur. Keza, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diye de bir laf yoktur.

Sistemin adını siyaset bilimcileri, anayasa hukukçuları, sosyologlar gibi doktrinle uğraşan insanlar koyar. Dolayısıyla Parlamenter Sistem’den, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtik diye bir düzenleme yapılmış değildir.

Yani özetlersek Meclis 5’te 3 çoğunlukla seçimlerin yenilenmesine karar vermedikçe Sayın Erdoğan üçüncü defa aday olamaz.

Aksine yapılacak her türlü yorum gayet yapay bir yorum olur. Çünkü Anayasa’nın hükmü açık. O değişmedi duruyor. Anayasa bir tek istisna getirmiş o da Meclis’in seçimlerin yenilenmesine karar vermesi. Cumhur İttifakı’nın da meclis de böyle bir çoğunluk sayısı olmadığı için bu seçenek de ortadan kalkıyor.

Gelelim son seçeneğe. Anayasa ve yasalara göre Sayın Cumhurbaşkanı, eğer TBMM seçimin yenilenmesine karar vermezse aday olamaz. Aday olamaz da bu kağıt üzerindeki olay. Peki aday gösterilirse YSK bunu kabul ederse ne olacak? Sorusunun cevabı kimsede yok. Tahminler var. En muhtemeli YSK kendi kariyerlerini yakma pahasına ve sonradan karşılaşacakları tüm hukuki yaptırımlara karşın bu adaylığı anayasaya aykırı olmasına rağmen kabul ederse ve Erdoğan üçüncü kez seçilirse bir kılıfına uydurulup hiçbir şey olmamış gibi işler devam eder. Keza seçilemez ve kaybederse zaten seçimi kaybettiği için kendisine bir şey olmaz. Olan bu adaylığı kabul eden YSK üyelerine olur.